Memleket isterim
Kısıtlı alanlarda çok şey anlatmak istediğinizde ‘ne olmak istersiniz’ diye sorsalar hiç düşünmeden ‘şair’ diye haykırırdım. Onlar birkaç dizeye bir ömrü, aşkı veya...
Kısıtlı alanlarda çok şey anlatmak istediğinizde ‘ne olmak istersiniz’ diye sorsalar hiç düşünmeden ‘şair’ diye haykırırdım. Onlar birkaç dizeye bir ömrü, aşkı veya kahramanlığı sığdırabilirler. Sığdırmayı bırakın bir de sizi dizelerin içinde yolculuğa çıkarabilirler.
Bir vesileyle bulunduğum ortamda, hatip uzunca bir konuşmanın ardından sözünü Cahit Sıtkı Tarancı’nın o ünlü şiiriyle bitirdi. Aslında bitirmek biraz eksik olabilir başka bir kapıyı açarak bizleri ayrı bir yolculuğa çıkardı.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Bazen psikolojik harekatın tuzağına bizler de düşebiliyoruz. Olayların içinde yuvarlanmaya başlıyor ve hedefimizi unutabiliyoruz. Böylece aydınlığın karanlığın içine çekilmesine fırsat verebiliyoruz. Şair ne güzel anlatmış memleket hayalini. Kim istemez böyle bir memlekette yaşamayı. Peki bu isteğe ulaşmak için günlük hayatımızda neler yapıyoruz. Kötülerin ve hainlerin bulaştırdığı kiri temizlemek için uğraşmaktan yeni birşeyler yapabiliyor muyuz. Kurulan tuzakları fark edebiliyor muyuz.