Tahran'da ateşkes düellosu!
Suriye'nin geleceğinde kilit konuma gelen İdlib bölgesinin radikal unsurlardan temizlenmesi adına uzun süredir beklenen tarihi zirve dün Tahran'da tüm dünya kamuoyunun önünde gerçekleşti. Zirve, İran Cumhurbaşkanı...
Suriye'nin geleceğinde kilit konuma gelen İdlib bölgesinin radikal unsurlardan temizlenmesi adına uzun süredir beklenen tarihi zirve dün Tahran'da tüm dünya kamuoyunun önünde gerçekleşti.
Zirve, İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Lideri Vladimir Putin'in katılımıyla İran-Türkiye- Rusya zirvesi olarak yapıldı. Astana sürecinin devamı niteliğinde Suriye'nin yeniden istikrara kavuşması adına bugüne kadar gerçekleşen en önemli toplatantı özelliğini taşıyordu. O nedenle gözler tüm dünyada Tahran'a çevrilmişti.
Herhalde bugüne kadar sayısız uluslararası zirveyi basından izlemiş ve okumuşuzdur. Hiç böylesine canlı yayında naklen ülkelerin pozisyonlarını bizzat liderlerin ağzından dinlediğimiz ve sanki toplantıların kapalı heyecanlı bölümüne kendimiz katılmış gibi hissettiğimiz böyle bir ana tanıklık etmedik.
Böyle bir zirvede normalde ritüele göre 12 maddelik bildirge için liderler kısa birer konuşma yapar ve ardından uzlaşılan metin dünya kamuoyuna açıklanırdı.
Ancak dün Türkiye'nin İdlib'deki kargaşanın artması ve oradaki gözlem noktalarının güvenliğini sağlaması ve yaşanabilecek olumsuz durumların önlenmesi adına ateşkes çağrısını gündeme getirmesi ve bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tam 4 kez söz isteyerek ülkesinin duruşunda ısrar etmesi unutulmaz bir an olarak tarihin sayfalarına geçti.
Şimdi kitabı ortasından okumaya başlayalım. Dünkü Rusya ve İran'ın kafalarında İdlib ile ilgili Esad yönetimi ile beraber yaptıkları askeri operasyon planları net olarak bir kez daha anlaşıldı. Zaten Rusya'nın birkaç gündür İdlib'i Suriye ile birlikte vurması bu planın açık göstergesiydi.