MHP ve Kurultay (3)
Gelenek müridi, aslında geleneği de geleneğin kendini yücelten belagati doğrultusunda bilir.Kendi geleneğinin de aslında tarihsel bir diyalektik süreçten geçtiğini düşünmez. Ona göre, gelenek başta...
Gelenek müridi, aslında geleneği de geleneğin kendini yücelten belagati doğrultusunda bilir.
Kendi geleneğinin de aslında tarihsel bir diyalektik süreçten geçtiğini düşünmez. Ona göre, gelenek başta nasılsa hale öylece intikal etmiştir. Gelenekle turas'ı da birbirine karıştırır. Hâlbuki yazılan her yeni yazı ve edilen her kelam aslında, doğan her yeni çocuk gibi, mevcut olanların içinde kendine yer açar ve ona kendini bireysel anlamda eklemler. Yani her doğum, her yeni yazı, her yeni kelam, aslında önceki doğanı, önceki kelamı ve yazıyı itekleyerek kendine yer açar, onlara “rakip” olur. Gelenekte sırf aktarılan yaşantılar varken, turasta mazinin gelecekliği, geleceğin maziliği iç içedir. Turas geleneği çalışarak geliştirme iken, gelenek sadece “atadan görmeyi” ifade eder.
Lakin…
Yeni olan veya yeni görünen, gelenek müridini rahatsız eder. Bu “yeni” zımnen mevcudun yetersiz veya eksik veya arazlı olduğunu ifade eder. O nedenle, geleneği bilmeden geleneğe karşı çıkmak veya onu bilmeden müdafaa etmek sevdasına kapılır. Aslında, onun kabullendiği gelenek de “yeni” olduğu zamanlarda aynı tür bir tepkiyi görmüştür. Onun şimdisi ve hemeniyle içselleştirdiği gelenek badireler atlaşmış ve gelenekleşme aşamasında kabuk değiştirmiştir.
Gelenek müridi ise geleneği, son kabuktan ibaret sanarak onu ezeli ve ebedi silsile içinde değişmezlikle algılar. Geleneğin kabuğunu, kaplumbağanın kabuğu gibi kendisine sığınak yapar. Gelenek, müridi için sadece sığınma evidir. Evin bakımını da geleneğe bırakır. Ama kaplumbağa kabuğu gibi onu taşımakla, haldeki taarruzları da gelenekle karşılar. Bu şekilde onun daha çok hasar almasına neden olur. Bu arada geleneğin kabuğuna sıkışarak, başını dışarı çıkaramaz hale gelir.