Devler Ligi’nde namağlubiyet!
Şampiyonlar Ligi oyunları içeride de dışarıda da kontrollü oyunlardır. Evet, belki Beşiktaş'ın Vodafone Arena'da oyun mantığını daha farklı, daha baskılı düşünebilirsiniz ama özellikle...
Şampiyonlar Ligi oyunları içeride de dışarıda da kontrollü oyunlardır. Evet, belki Beşiktaş'ın Vodafone Arena'da oyun mantığını daha farklı, daha baskılı düşünebilirsiniz ama özellikle deplasmanda galibiyetle döndüğünüz Napoli'ye karşı böyle bir oyun planını mantıklı buluyorum. İlk yarıya baktığımızda daha etkili başlayan, ilk 20 dakika etkili olan Napoli; daha sonra dengeyi kurup önde basmaya ve mücadele karakterini öne çıkaran bir Beşiktaş oyunu vardı. Bunda da esasında başarılı oldu. Tosic'in sakatlığı sonrası Adriano sol beke geçti. Genelde Beşiktaş 11'inde Adriano'nun önde kullanılmasını hiç doğru bulmuyorum.
Şenol Güneş, zaten yalnızca Şampiyonlar Ligi'ndeki dengeli oyunlarda onu böyle kullanıyor. Tabii ki bunun da bir mantığı var, onu da anlayabiliyorum ama yine de Tosic'ten sonraki düzenin daha doğru bir Beşiktaş düzeni olduğunu söyleyebiliriz.
Adriano'nun sol bekte iyi iş çıkardığını düşünüyorum ama önde o işlevi yok.
İkinci yarıda ise yine ilk 20 dakika karşı kaleye bile gidemeyen bir Beşiktaş seyrettik ama bana göre;
Şenol Güneş'in maç önü senaryosunda kontrollü oynayıp az da olsa girdiği pozisyonları değerlendirmek vardı.
Bunu penaltıyla da olsa gerçekleştirdi.
Bana göre; üzülecek taraf beraberlik değil, öne geçtikten sonra berabere bitmesi olabilir ancak...
Bu tip oyunlarda rakibin gücünü kabul edeceksiniz. Evet, pozisyonlar buldu Napoli...
Ama bir şekilde bitirici anlamda net bir santrforunun olmaması, Napoli'nin skor anlamında istediğini yakalayamamasının sebebi oldu.