Bir bahçede yürümek
Politik yalpalamalar siyasetin doğasında vardır. Yalpalayan politikacılar dahi öyledir. Görünür sebep, tabii ki biraz tutarsızlıklarsa, biraz da kolayından öngörülemeyen, ama yine de sözün şehvetine...
Politik yalpalamalar siyasetin doğasında vardır. Yalpalayan politikacılar dahi öyledir. Görünür sebep, tabii ki biraz tutarsızlıklarsa, biraz da kolayından öngörülemeyen, ama yine de sözün şehvetine kapılıp, üzerine söz söylemeden durulamayan uluslararası her şeydir. Bu cümlelerin çok genel olduğunu, dolayısıyla pek de anlamı bulunmadığını biliyorsam da bu böyledir. Bunun sebebi de bütün anlamlara nüfuz edip, koleksiyonunu yapıp, turşusunu kurup, suyunu bardaklara doldurup içmenin pek mümkün olmamasıdır. Bulduğunuz, anlamlardan bir anlam, yaşadığınız, zamanlardan bir zaman, içtiğiniz, sulardan bir su, gittiğiniz, anteplerden bir antep, yediğiniz de pekmezlerden bir pekmezdir. Ne hatadan münezzeh, ne la’yüsel, ne de ebedî olmadığınız için fenafiddünyanın iğvasına kapılıp dünyayı kendiniz ve başkaları için fenalaştırmanın âlemi yoktur bu âlemde. Daha önce deneyenler pek hayırla anılmamaktadır. Bakmayın Napolyon’un “Çarına selam söyle, bu barış teklifini Moskova’da görüşelim” demesine. Bugün Napolyon da Çar da öyle pek hayranlık pencerelerinden görülmez kendi ülkelerinin savaş sonrası kuşaklarınca.