Bir eser bir yazar
Kendi zamanınızdaki bazı tanışıklıklar, zaman içinde çiçeklenerek ilerler. Bazıları ise zamanın sisleri içinde kaybolup gider. Gürsel Dönmez’le tanışıklığım ilkin...
Kendi zamanınızdaki bazı tanışıklıklar, zaman içinde çiçeklenerek ilerler. Bazıları ise zamanın sisleri içinde kaybolup gider. Gürsel Dönmez’le tanışıklığım ilkin doksanlı yılların ikinci yarısında Yeni Şafak gazetesinin arka sayfasında başlamıştı. Yazar olarak aynı sayfayı paylaşıyorduk. O Viyana’dan yazıyordu. Hafif bir uçarılıkla birlikte, bir çelebîliğin, zarif ve bilge bir arka planın varlığını işaretleyen dokunuşlar vardı yazılarında. Sonra İstanbul’a her uğrayışında, Erenler’le başlayıp Divanyolu’ndaki diğer kahvehânelerde devam eden sohbet halkalarında pekişti dostluğumuz. Giysilerindeki şıklığı, gümüş tabakası, tesbihleri, yüzükleri, gözlük çerçevesi, aforizmal yaklaşımları ile bir başka anlamsal zamanın “Aziz Monşer”i gibiydi Mülkiye’li Gürsel. Viyana’da tamamladığı doktorasının ardından bir süre yurtiçi ve yurtdışı üniversitelerinde misafir hoca olarak ders verdi. Bir süre Başbakanlık’ta görev yaptıktan sonra, Temmuz 2018’den beri Cumhurbaşkanlığı bünyesinde çalışıyor.