Bitlis Bitlis
Bundan yirmi yıl önce Van’dan Mardin’e giderken Bitlis’in içinden şöyle bir geçmiş ve en kısa zamanda bu şehre gelmemi gerektiren bir mimari dokunun varlığını görmüştüm. O en kısa zaman...
Bundan yirmi yıl önce Van’dan Mardin’e giderken Bitlis’in içinden şöyle bir geçmiş ve en kısa zamanda bu şehre gelmemi gerektiren bir mimari dokunun varlığını görmüştüm. O en kısa zaman biraz uzadı. İkibinonsekizin Ekim ayında Batman’dan Bitlis’e revan olmak nasip oldu. Batman ve Bitlis isimlerindeki fonetik matris dikkatinizi çekti mi? Benimkini çekti. Bozbulanık delice akan Şiya boyunca ısırıcı bir yağmurun da eşlik ettiği yollardan Bitlis’e vâsıl olduğumda yağmura rağmen hareketli bir görünüm arzeden şehir merkezinde vaziyet alıp gezime başladım. Doğal olarak önce beş minareyi görmek istiyordum. Nitekim kendimce beş minareyi tesbit edip câmileri de gördükten sonra birkaç minare daha gördüm. Ama bu fazlalığa kafayı takacak vaktim yoktu maalesef. Bilmediğim bir şehirdeki iyi köftecileri radarlayabilme hassam çok şükür burada da beni yanıltmadı. Küçücük bir dükkânın önünden geçerken ızgaradaki köftelerin küçüklüğü ve harcındaki karışımın renk zarafeti dikkatimi çekti ve hemen içeri girip siparişimi verdim.