Elhân-ı Şita
Eskiden… Eskiden diye başlayınca bir sürü şey söylemek istiyor insan. Çünkü yaşayan bir insanın şimdi artı geçmişi vardır. Şimdi artı geleceği de vardır kuşkusuz ama o...
Eskiden… Eskiden diye başlayınca bir sürü şey söylemek istiyor insan. Çünkü yaşayan bir insanın şimdi artı geçmişi vardır. Şimdi artı geleceği de vardır kuşkusuz ama o bilinmeyenlerle doludur Eskiden Elhân-ı Şita diye bir şiir yazılmıştı: Kış Ezgileri Bir çok yere olduğu gibi İstanbul’a da iyi kar yağardı O zamanlar. Şiir çok beğenilmişti. O zamanki İstanbullular için başka kar şiirleri yazılmış ve okunmuş olsa da Elhan-ı Şita iyi bir kar yağışı gibi tuttu. Bütün karlar erise de bu şiir olduğu yerde efsunlu, romantik, etkileyici varlığıyla kalmaya devam etti. Bu yüzden eskiden İstanbul’a ne zaman mevsimin ilk karı düşse o günkü İstanbul matbuatının hepsi Elhan-ı Şita şiirini birinci sayfadan basardı. Hiç tahfif etmeden söylüyorum, toplumsal imtizaç budur. Düşününüz, kar yağmış ve bunun haberini bütün gazetelerde aynı ‘metin’ veriyor ve bu metin bir şiir. Bir şehirdeki coğrafî değişim şiirle paylaşılıyor ve bu bir gelenek.