İnsan vazgeçen bir canlıdır
Ne çok bağlanırız bazan ve bazan nasıl da vazgeçeriz birden. Bağlanırken başka, vazgeçerken başka biri miyiz?
Her an değişen biyolojik varlığımız, duygularımızla ne kadar ilişki içinde? Ama uçmak isteyen bir yatalak hasta bunu bilmiyor mu?
Ya uçak hafif türbülansa girdiğinde her şeyi unutup evinde yatağında olmanın en iyisi olduğunu düşünenlere ne demeli.
Bir şey dememeli, insan budur. Nedir? İçinde bulunduğu durumun dışına çıkmayı veya dışında bulunduğu durumun içine girmeyi isteyebilen varlıktır.
Ama ‘vazgeçme’ bu iki durumun dışında başka ve özel bir durum sanki. İstediğin şeyin henüz içine girmemiş veya onu elde etmemişken; yahut içinde bulunduğun şeyin dışına çıkmak isterken vazgeçmek! Bazan yavaş yavaş, bazan birden.
Bir kırılma anında mı oluyor birden vazgeçmek! Kırılmanın derinliği ile vazgeçmenin hızı arasında bir uyum var mıdır? Her insanın çapına göre değişiyor mudur kırılmanın büyüklüğü? İnanç böyle anlarda bize ne yapıyor, ya da biz inanca ne yaptığımızı sanıyoruz? Ona ekleniyor muyuz, ondan eksiliyor muyuz?