Sâde kahve
Diplomasinin filleri birden çarşıya girdi. Silahların, bombaların, uçakların ortak çatapatlarında insanın sesi pek duyulmaz. İnsanlığa rastlarsan da öpüp başına koyarsın. Amerika’nın da...
Diplomasinin filleri birden çarşıya girdi. Silahların, bombaların, uçakların ortak çatapatlarında insanın sesi pek duyulmaz. İnsanlığa rastlarsan da öpüp başına koyarsın. Amerika’nın da, Rusya’nın da, bunların desteklediği rejimin ve diğer bileşenlerin de ‘yanlışlıkla’ yahut ‘taammüden’ öldürdüğü sivillerin, bombaladığı hastanelerin sayısı belirsiz Ortadoğu’da. Sonra birden diplomatik hareketlilikler. Garip davalar, konsolosluklarda meşkuk telefon trafikleri, gözünüzün içine baka baka ağır ve yüklü silah transferleri, şu bu. Sonra birden vizelerin askıya alınması. Karşılıklı ve mukabele-i bilmisil yöntemiyle. Diplomasi, savaşın masadaki devamı mıydı bir kavle göre, yoksa tersi mi? Kerkük, Musul, İdlib, Afrin ateşli sözler arasında uçuşan şehir isimleri. Sadece isimler değil, derin tarihsel, kültürel ve duygusal bağların rengiyle boyanmış kelimeler.