Sarsılmanın dayanılmaz unutkanlığı

İnsan her hâlükârda unutan veelbette  buna bağlı olarak hatırlayan bir canlıdır. Bilemiyorum, bir kedi veya köpek dehatırlıyor mudur? Hatırlayabiliyorlarsa, mekanizmaları bizimle aynı mıdır? 99 depremini...

İnsan her hâlükârda unutan veelbette  buna bağlı olarak hatırlayan bir canlıdır. Bilemiyorum, bir kedi veya köpek dehatırlıyor mudur? Hatırlayabiliyorlarsa, mekanizmaları bizimle aynı mıdır? 99 depremini yaşayıp o sarsıntıyı hissedenlerin ne kadarı unutmuş, ne kadarı hatırlamaktadır o ânı? Bireylerin hafızası unutkan da kurumların hafızası hatasız mıdır? Belki asıl endişe verici olan, toplumsal ya da kurumsal unutkanlıklar. Yüzlerce defa uyarı olarak duymuşuzdur ama yine soralım: Kaçımızın deprem çantası hazır? Kaçımız oturduğu binanın dayanıklılık testini yaptırdı? Kaçımız deprem sonrası ulaşım ve iletişim imkânı için alternatif hazırlık yaptı? Bu sorular uzayıp gidebilir elbette. Ve hatta denebilir ki büyük bir deprem ânında bunların hiç birine gerek kalmayacak, çünkü… Ona bakılırsa deprem sigortasına hiç gerek yok. Kim alacak ki o tazminatı, siz bu dünyadan çoktan ayrıldığınıza göre? “Yaşamak güzel şey be kardeşim” diyen şairi analım. Güzel galiba, çünkü bu dünyanın çekilir bir yer olmadığını belirtenler de iş bu dünyadan çekilmeye gelince duraksıyor, itiraz ediyor, direniyor, hastanelere koşuyor, ilah. . . İnsan, dünyayı, yaşamayı çok da sevse, hiç de sevse ikisi de bitiyor işte. Deprem olsa da bitiyor, olmasa da.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kalp durdu 02 Nisan 2020 | 110 Okunma İçerisi/dışarısı 28 Mart 2020 | 752 Okunma Bir çocuktan birkaç post çıkarmak 22 Şubat 2020 | 359 Okunma Okulda havlayan bir Fındık 20 Şubat 2020 | 228 Okunma Şifreler deşifreler 18 Şubat 2020 | 207 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar