Silahların gölgesinde
Dünya, her zaman olduğundan biraz daha fazla bir silah alış verişi içinde. Her zaman iş yapan ölümcül bir pazar bu. İnsanoğlunun bilinen onbinlerce yıllık tarihi içinde, yaklaşık olarak toplamda sadece iki...
Dünya, her zaman olduğundan biraz daha fazla bir silah alış verişi içinde. Her zaman iş yapan ölümcül bir pazar bu. İnsanoğlunun bilinen onbinlerce yıllık tarihi içinde, yaklaşık olarak toplamda sadece iki yüz yılının savaşsız geçtiği varsayılıyor. Sivri taşlardan, mızraklardan, oklardan, delikli demirlerden nükleer başlıklı füzelere geçişimizin tarihi, aynı zamanda bilimsel gelişmelerin önce ölüm ve öldürme tekniklerine bağlı olarak var ve esir olduklarının da sicil kayıtları gibi. İnternet bile önce askerî alanda kullanılıyordu, sonra sivil kullanıma açıldı, gerisini siz düşünün. Silahı bulup geliştirenler, sadece kendisini savunma amaçlı kullanmıyor; başkalarına bu silahı satarak inanılmaz kârlar da elde ediyorlar. Barış güvercini gibi gözüken nice silah taciri ülke var. Doğal olarak silah üreticisi bu ülkeler, gerginlik ortamı olan coğrafyalara silah satıp para kazanacakları için çatışmalar pek hoşuna gidiyor. Bir tehlike yoksa da siyasî/askerî gerginlikler üretmek onlar için ahlâksız bir tutum olarak değerlendirilmiyor. Ve yine çok iyi biliniyor ki BM’de veto yetkisi olan ülkelerin hepsi, aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticileri.