Yerine ihmalsiz hazırlık
Bazı insanlar, bazı müzikler, bazı şiirler dedi adamım. Başka bir şey demesine gerek olmadığını biliyor gibi sokağın ucunda beliren kimsesizliğe baktı sonra. Bazı çocuklar bazı göklerde...
Bazı insanlar, bazı müzikler, bazı şiirler dedi adamım. Başka bir şey demesine gerek olmadığını biliyor gibi sokağın ucunda beliren kimsesizliğe baktı sonra. Bazı çocuklar bazı göklerde çember çevirirken, bazı insanların neden ağır ve vicdansız silahlarla bir ruhu delik deşik etmeye çalıştıklarını anlamaya çalıştı. Kar gibi bir şey, yağmur gibi bir şey, ateş gibi bir başka şey miydi kimi insanlar? Adamıma bakarsan hepsi ve daha ötesi. Gazetelerin her gün yazdığı ve adamımın her gün yaşadığı Dünya hâlleri. “Lâ rahate fi’d-dünya” ve bazan daha dünyadayken beliren “esfele sâfilîn” görünümleri. Süzülerek gelenin içindeki o ilahî öz! Neredeydi o! O anlamla buluşmanın yahut buluşamamanın yakıcı sonuçları. Adamım, arasında uçurum bulunan bu iki sonuçlar demetine bakıyor ve gördükleriyle akıyordu. Hep olduğu gibi bazı insanlar söylediklerinden, bazı insanlar söylemediklerinden ibaretti. Fakat nedir, diye düşünüyordu adamım, nihayetinde ben kendimi tanıyorum, ne kadar kötülük yapılabilir ki bir insana? Kötülükler tarihindeki örnekler dışında yeni ne söyleyebilirsin ki? Yakana takılan kötülük madalyası belki de öncekilerin yanında pırıltısız bir teneke parçasından öteye gitmedi.