Yuvarlan bahçede kekler şirketten
24 Haziran saat 17. 00’de birdenbire seçim bitti. Sandıklar açılıp oylar sayılmaya başladığında, beklenen ve bir kısmı oy verilirken başlayan yaygaralar ayyuka çıktı: ”Oylar...
24 Haziran saat 17. 00’de birdenbire seçim bitti. Sandıklar açılıp oylar sayılmaya başladığında, beklenen ve bir kısmı oy verilirken başlayan yaygaralar ayyuka çıktı: ”Oylar kaçırılıyor, mühürlü oylar geldi, sandıkları terketmeyin, AA manipülasyon yapıyor, yetişin oylar gasp ediliyor, uçucu mühür kullanılmış arkadaşımın kayınpederinden duydum” vs vs… Akşamın ilerleyen saatlerinde işler daha da rayından çıktı: “İnce kaçırılmış, paramiliter gruplar sokağa inmiş, bazı liderler esir alınmış, iç savaş çıkıyor…” vs vs. Sonra başka bir şey oldu: Ankara’daki balkonda önce siyasî tarihimizin son Başbakanı “elveda” konuşması yaptı, sonra da ilk Başkanı “merhaba” konuşmasını. Sâkin, vakarlı, samimi bir konuşma. Her zamanki gibi terör dışında herkesi kucaklamaya çalışan bir konuşma. Ve dün 12. 00’de Muharrem İnce beklenen basın toplantısını yaptı. “Yenildik, 10 milyon fark var, neyine itiraz edeceğiz, ne tehdidi, şizofrenler var” filan dedi. Hani taç giyen baş akıllanırmış ya, bazan taç giymeyen başın da akıllanabileceğini göstermiş oldu.