Dünya Mert Olsa, Gazze Şehir Devlet Olur.

Siyonist terör devleti İsrail'in tek dişi kalmış canavardan aldığı güç ve yeni Haçlı ruhu ile Gazze'de Filistinlilere yönelik giriştiği soykırım, tüm dünyanın gözü önünde...

Siyonist terör devleti İsrail'in tek dişi kalmış canavardan aldığı güç ve yeni Haçlı ruhu ile Gazze'de Filistinlilere yönelik giriştiği soykırım, tüm dünyanın gözü önünde hız kesmeden devam ediyor. Bugünlerde, ABD ve Suriye’deki gelişmelerin gölgesinde kalan İsrail soykırımını durdurmaya ne küresel kamuoyu baskısı ne de Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanması engel olamıyor.

Terör devleti 07 Ekim 2023’den bugüne kadar, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 46 bin masumu katletti. İsrail'in bu barbar ve vahşi saldırılarına; adı olan, gücü olmayan Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı da karşı koyamıyor. Eğer istense bu iki teşkilat, bir koalisyon ordusu oluşturarak müdahil olabilir, mücahitlere silah ve teknoloji yardımı yapabilir. Ancak basiretsiz ve korkak yöneticilerle bu mümkün görünmüyor. Tebaalara da dille düzeltmeye çalışmak kalıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın “Filistin meselesi benim kişisel olarak umurumda değil. Benim düşünmem gereken bir ülkem var” ifadesi, Arap ülkelerinin Filistin meselesine bakışını özetliyor.
Sadece ulvi, dini nedenlerle değil; ahlaki, vicdani, insani ve hukuki olarak bile başlı başlına birçok savaş suçunu barındıran İsrail'in bu soykırımı; protokol görevi dışında bir işlevi kalmayan BM’de kınanmaktan öteye geçmiyor.

Saddam, Kaddafi ve Mursi’nin ortadan kaldırılması sonrası İran; Filistin Davası’nın tek sahibi kaldı. Irak ve Suriye’de Hizbullah, Şebbiha ve sözde Kudüs için kurduğu tugaylarıyla mezhepçilik yapıp kardeş kanı döken İran’dan medet umuldu. Oysa Iran, rejim ihraç etmeye çalıştığı Irak, Yemen ve Lübnan gibi ülkelerde orduları zayıflattı; duygusal bölünmelere neden oldu. Ortadoğu’da sürekli fitne tohumları ekti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin "Suriye'de Sünnilerin hüküm sürmesi, İsrail'in Filistin'de hüküm sürmesinden daha tehlikelidir" ifadesi, İsrail-İran ittifakının ifşasıdır. Bugün, varlıklarını sanal düşmanlık ve şer kardeşliği üzerine inşa eden iki ülke, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmiştir. Her ikisi de “Bu akşam müsaitseniz size füze göndereceğiz” tarzı saldırılarla kendi vatandaşlarını ve dünyayı kandırmaya çalışıyor. Teokrasi ile yönetilen bu iki devlet, verdikleri kayıkçı kavgası ile hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.

İsrail’in bir anayasası yok. Tora ve Talmud, teolojik temeller üzerine kurulan siyonist İsrail’in anayasası sayılır. Yahudi olmayanları “Goyim” olarak adlandıran ve kendilerine gönderilen On Emir'in altıncısı “Öldürmeyeceksin!”, onuncusu "Komşuna zarar vermeyeceksin.” olan İsrail'in, bugün Filistin'de yaptıklarını tarihsel bağlamda değerlendirdiğimizde hiç de şaşırtıcı olmadığını görürüz. Netice itibari ile kardeşlerini kuyuya atmış, peygamberlerine zina isnat etmiş, peygamberleri sırtını dönünce kendilerine yeni ilahlar edinmiş ve İkinci Dünya Savaşı'nda kendi kendilerine holokost uygulamış, fakirlerini yakmış bir kavimden bahsediyoruz.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dünya Mert Olsa, Gazze Şehir Devlet Olur. 05 Ocak 2025 | 53 Okunma Bir Tesla İki Mesaj 03 Ocak 2025 | 42 Okunma SMO, Pekala Sınır Polisi Olabilir. 01 Ocak 2025 | 106 Okunma Öcalan'ın İlk Çağrısı Kimlere? 30 Aralık 2024 | 209 Okunma Eyertutmaz Deresi'nin Kör Kayıkçısı 27 Aralık 2024 | 104 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar