Suriye'de, Kim Ne İstiyor?
Nasreddin Hoca, bilgeliği ve fıkraları ile yaşadığı yüzyıldan bugüne kadar bizleri güldürmeye, güldürürken düşündürmeye devam ediyor. Öyle ki fıkraları, her daim gündemle...
Nasreddin Hoca, bilgeliği ve fıkraları ile yaşadığı yüzyıldan bugüne kadar bizleri güldürmeye, güldürürken düşündürmeye devam ediyor. Öyle ki fıkraları, her daim gündemle ilişkilendirilebilecek derin anlam ve mesajlar içeriyor.
“Fincancı katırlarını ürkütmek” fıkrası da bu türden. Hoca’dan mülhem, bilenler bilmeyenlere anlatsın yerine Molla Google’dan araştırsın derim.
Malumunuz, Türkiye’nin bölgedeki gücü ve Suriye’deki ağırlığı, fincancı katırlarını -ABD, Rusya, İsrail ve İran’ı- ürkütmüşe benziyor. Gelişmeler sadece bu ülkeleri değil, içerdeki Rusçu, Amerikancı ve İrancılar’ı da rahatsız etti.
Heyet Tahrir Şam’ın, 11 gün gibi kısa bir zaman diliminde, piyon Beşar Esad’ı devirerek Baas rejimini yıkması, Rusya ve İran’ı fena halde bozdu.
Suriye’deki bu gelişmeler sonrası Rus ve İran medyası, Türkiye’yi sorumlu ve hedef gösteren yayınlar yaptılar.
Putin’in akıl hocası, stratejist Alejsandr Dugin’den ardı arkasına tehdit paylaşımları geldi. Dugin, votkayı fazla kaçırdığı anlardan birinde “Suriye Erdoğan için bir tuzaktı. Stratejik hata yaptı. Rusya’ya ihanet etti. İran’a ihanet etmişti. Mahvoldu. Şimdi Kemal’in Türkiye’sinin sonu başladı, sizi destekledik. Buraya kadar. Bundan sonra tövbe edeceksiniz.” sözleriyle, açıkça tehditler savurdu. İçince sapıttığı uyarısı almış olmalı ki, tehdit paylaşımlarını kaldırarak daha mutedil yorumlarla tornistan yaptı. Rusya ile Türkiye arasında çok fazla bağ olduğundan dem vuran Dugin, Türkiye’ye olan ihtiyaçlarını da ifşa etmiş oldu.