Türk Cumhuriyetleri, İsimlerini Değiştirmeliler!
Çarlık Rusya’sının yıkılmasıyla kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, işgal ettiği topraklarda hızla asimilasyon ve Ruslaştırma politikasına girişir. Orta Asya dediğimiz Türkistan ve Kafkasya...
Çarlık Rusya’sının yıkılmasıyla kurulan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, işgal ettiği topraklarda hızla asimilasyon ve Ruslaştırma politikasına girişir. Orta Asya dediğimiz Türkistan ve Kafkasya coğrafyasındaki milletlere soykırıma varan katliamlar uygular.
İşgal ve katliam uygulamalarını yeterli görmeyip, hâkimiyeti altındaki bölgelerde demografik yapıları bozma çalışmaları yapar. Egemenliği altındaki kavimlerin dil, din ve millet bilincini yok edecek adımlar atar. “Karıştır, Ruslaştır” siyasetinin gereği olarak birçok özerk bölgeye Rus ve farklı etnikler yerleştirir. Müslüman ilim adamlarını, Türkçü olarak gördüğü yazar ve şairleri idam eder.
Uygulanan bu politikalardan en çok Asya’daki Türk toplulukları etkilenir. Stalin döneminde asimilasyon ve Ruslaştırma çalışmaları, zirveye ulaşır. Kafkasya’daki Müslümanlar ve Türkler ya soykırıma uğratılır ya da Türkistan’a sürülür.
Kafkasya ve Türkistan coğrafyasındaki Türkler; Azeri, Kırgız, Özbek, Türkmen ve Kazak olarak ayrıştırılır. Dilleri, bize de sirayet ettiği üzere Azerice, Kırgızca, Türkmence ve Kazakça şeklinde ayrı ulus dilleriymiş gibi tasniflendirilir.
Bunların doğrusu Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Özbek Türkçesi, Türkmen Türkçesi ve Kazak Türkçesi’dir. Osmanlı Türkçesi diye dilimize pelesenk ettiğimiz yanlışın da gerçeği Eski Türkiye Türkçesi/Osmanlı Türkçesi’dir.
Türkiye ve Türkçeye de kasıtlı olarak yerleştirilen tanımlamalardan biri de Azeri kavramıdır. Türklerin Oğuz boyundan olan Azerbaycan Türklerine, bilinçli ve kasıtlı olarak Fars soylu küçük bir topluluk olan Azeri adı verilir. Doğrusu, Azerbaycan Türkleri tabiridir.