DKV kardeşlik buluşması 2
Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın kardeşlik buluşması notlarına kaldığımız yerden devam edelim.Bilindiği üzere bir önceki yazımızda, Ahmet Varol beyin sunumundan notlar paylaşmıştık. Sayın...
Davet ve Kardeşlik Vakfı’nın kardeşlik buluşması notlarına kaldığımız yerden devam edelim.
Bilindiği üzere bir önceki yazımızda, Ahmet Varol beyin sunumundan notlar paylaşmıştık. Sayın Varol Ortadoğu uzmanı bir muharrir. İşinin ehli ve gayet önemli konulara değindi. Bir saatten fazla süren sunumundan kalan notları:
Emperyalist güçler daha önce Şia’ya altın tepsi içinde üç buçuk devlet hediye etmişlerdi. Şimdi ona bir dördüncüsünü de hediye ettiler yemen… Yemeni de kontrolüne alırsa, Hürmüz ve Babul Mender boğazıyla beraber, körfezin tamamını kontrolüne almış olacak. Dolayısıyla zaman zaman İran ve körfez ülkeleri arasında çıkan “Arap Körfezi” mi, “Fars Körfezi” mi tartışması beyhude… Zira fiili olarak körfez, “Fars körfezi ”ne dönüşmüş durumda. Peki, tüm bu olan bitenleri, Siyonist Yahudiler ve haçlı batılılar görmüyorlar mı? Neden hiç sesleri çıkmıyor? Tüm bu olan bitenler ta ezelden, İran’ın batıyla anlaşmalı olduğunun delili değil mi?
Tahranın Şiiliği, Taylan’dın Budistliğine benzer. Tayland Budizm’inde diğer ülkelerden farklı olarak kralın fiili olarak ilahlaştırılması vardır. Resmi merasimlerde kralla karşılaşanlar, bizzat ona secde ederler. Şia da bu Budistler misali imamları ilahlaştırmıştır. İran, “Velayeti Fakih” diye bir icatta bulunarak, dini lideri fiili olarak ilahlaştırmış durumdadırlar.
Şia’nın ümmet, kardeşlik falan söylemleri sadece bir kandırmacadır. Hedef Fars saltanatıdır, pers imparatorluğudur.
ABD hem Yemende Husilerin darbesine karşıyız” diyor. Hem de Yemendeki Sünnilere bomba yağdırmak suretiyle, Şia’ya en güçlü desteği veriyor. Dolayısıyla İran’la işbirliğini faş ediyor.