Atatürk’süz Çanakkale
Türkiye’de garip şeyler oluyor. Bütün varlık sebeplerini Atatürk ve arkadaşlarına sövmek üzere odaklandıran zavallılardan biri, kısa süre önce “Atatürk ve arkadaşlarının darbe yaparak...
Türkiye’de garip şeyler oluyor. Bütün varlık sebeplerini Atatürk ve arkadaşlarına sövmek üzere odaklandıran zavallılardan biri, kısa süre önce “Atatürk ve arkadaşlarının darbe yaparak Osmanlı’ya son verdiğini” söylemişti.
Akıl ve kelam ucubesi bir soytarının sözlerinin Atatürk severler üzerindeki etkisi elbette sıfırdır. “İngiliz işgali altındaki topraklarda yeni bir devlet kuran bir dahinin bu devrimine “darbe” diyecek kadar alçalanların, bu hakaretamiz ifadelerinin ardından Çanakkale Zaferi’nin coşkusuna hazırladık kendimizi.
Zira Atatürk’ün en büyük devrimi Türk ordusu idi ve bu ordu, Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünü en muhteşem şekilde kutlayarak dosya düşmana gücünü gösterecekti diye düşündük.
Ancak hevesimiz kursağımızda kaldı.
Zira bu defa da Çanakkale kutlamalarından bir tokat geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102’nci yıldönümü için hazırladığı afişlerde Atatürk yoktu. Basılan bütün afişler Atatürk’süzdü.
E tabi bu durum en çok Kadir Mısıroğlu’nu sevindirmiştir! Hatta bayram ettirmiştir.
Atatürk’süz bir Çanakkale’yi düşünmek, tasarlamak, icra etmek bugüne kadar hiçbir komuta kademesinin aklından bile geçmemişti.
Ama ne hikmetse bu yıl, bunu da yaşadık.
Belki bu durum sehven ve kontrol dışı bir durumdan kaynaklanmıştır diye düşündük. Bir açıklama yapılır diye düşündük.
Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, ‘Atatürk’süz afişleri Genelkurmay’a sorduğunu ve bir yanıt alamadığını yazıyor.
Genelkurmay, “Neden Atatürk’süz Çanakkale afişi hazırlandığına” dair cevap bile verme gereği duymazken Atatürk’ün emrindeki askerlerle “süngü tak! Hücum!” diyerek saldırdığı Anzak’ların ülkesi Avustralya’da, Atatürk’ü anma programları yapılıyor.
Bu anma programın yapıldığı yer ise her hangi bir spor salonu filan değil Avustralya Federal Parlamentosu!
Bugün “Atatürk, Çanakkale Savaşı’nın deniz savaşları safhasında yoktu ki” diyerek akılları sıra topu taca atmaya çalışanlara en güzel cevabı “bir düşman” veriyor ve Avustralya Türkiye Parlamentolar arası dostluk grubunu Başkanı Craig Laundy yaptığı bir konuşmada şöyle diyor: