Bataklıkta gül yetişmez
Türk ordusu Suriye toprağı olan İdlib’e girdi. Bu duruma sevinip “Türkiye artık oyun kurucu oldu” diye sevinenler var ama İdlib’in ne menem bir yer olduğunu ve burada bulunan savaşçı çetelerin...
Türk ordusu Suriye toprağı olan İdlib’e girdi. Bu duruma sevinip “Türkiye artık oyun kurucu oldu” diye sevinenler var ama İdlib’in ne menem bir yer olduğunu ve burada bulunan savaşçı çetelerin başımıza ne gibi belalar açacağını hiç dile getirmiyorlar. İdlib, Suriye’nin en belalı gölgesi ve Rusya-İran ittifakı bu belalı bölgenin temizlenmesi için Türkiye’yi ‘cephe hattına’ sürmüş gibi görünüyor. Ben olayı Türkiye’nin muhtemel bir Kürt koridorunun Afrin’le bağlantısını kesmek için yaptığı bir operasyon olarak görmüyorum. Çünkü ‘Kürt devletçikleriyle’ mücadele konusunda samimi olsaydık bunu ‘yeri göğü inlettiğimiz’ ve hiçbir şey yapmadığımız Barzani’nin referandumu sonrası gerçekleştirirdik. Olay basit: Rusya ve İran ve ile yapılan anlaşma sonrası Halep’ten İdlib’e ‘taşınan’ ve aralarında Türkiye’nin de desteklediği bir sürü cihatçı örgütün bulunduğu yapılar artık tamamen ‘kontrol dışı’ çeteler haline geldi. Türkiye’nin çok bildik İslamcılarının son Halep Savaşı sırasında camilerde, WhatsApp guruplarında, mesajlarda dualarla desteklediği, “karşılarındaki güçlere beddualar” ettiği bu grupların çoğu şu anda tehlike arzeden ve temizlenmesi, tasfiyesi gereken illegal yapılar olarak görülüyor.