Beşiktaş’taki patlamadan Kandil’e giden yol
Beşiktaş’taki patlamada ölenlerin sayısı 44’e ulaştı. Gencecik, fidan gibi evlatlarımızı kaybettik. Fotoğrafları yayınlanıyor “fidelerimizin.” Her biri, açmayı bekleyen taptaze kır...
Beşiktaş’taki patlamada ölenlerin sayısı 44’e ulaştı. Gencecik, fidan gibi evlatlarımızı kaybettik. Fotoğrafları yayınlanıyor “fidelerimizin.” Her biri, açmayı bekleyen taptaze kır çiçekleri iken, hayatlarının baharında solup gittiler.
Böyle bir tablo karşısında, güvenlik politikalarını tek bir vatan evladının dahi burnunun kanamayacağı bir stratejiye ve zemine çekecek köklü tedbirleri almasını beklediğimiz iktidar cenahının Melih Gökçek’i, “25 bin kişi bile kaybetsek kimse üzülmesin” diye döktürüyor.
Biz, “tek bir vatan evladı bile kaybetmeyelim” diye tutuşurken, memleketi on binlerce vatan evladının ölümüne hazırlayan akıl yoksunları koltuklarında oturuyor.
Bu konuyu daha sonra ele almak üzere asıl meseleye geçelim.
Beşiktaş’taki patlamayı gerçekleştiren teröristlerin, PKK’nın uzantısı olan TAK’a bağlı oldukları ve talimatı Kandil Dağı’ndan aldıklarına dair haberler yayınlanıyor. Yetkililerin yaptığı açıklamalarda da PKK işaret ediliyor.
Patlamayı hangi örgütün yaptığı ya da üstlendiğinden ziyade bu saldırının arkasındaki örgütlerin arkasındaki emperyal güçlere ders verecek adımlar atmak lazım değil mi?
PKK 40 yıldan beri bu ülkede kan döküyor. Ve PKK’yı batının ve ABD’nin desteklediği noktasında kuşku yok.
PKK ile hem Türk topraklarında hem de PYD’ye karşı Suriye topraklarında mücadele ettiğimiz göre terörle savaşta nereleri yanlış yaptığımız irdelememiz gerek.
PKK’nın ana karargâhının Kandil Dağı’nda olduğunu ve örgütün beyin takımının bu dağda gayet emin bir şekilde (!) yaşadıklarını biliyoruz.