Genelkurmay neden konuşmaz?

Şu işe bakın: Kozmik Oda baskınına karışan savcı ve hâkimler için en ağır cezalar kapıda! Genelkurmay Başkanlığına yapılan Kozmik Oda baskını, TSK’nın tarihinde uğradığı en ağır, en alçak, en rezil saldırılardan biriydi. O günün TSK kadrosu, Kozmik Oda’ya yani TSK’nın en mahrem yerine karşı iç ve dış ajan ittifakı ile yapılan baskına karşı duramadı. Yıl 2009 Aralık ayı. Sözüm ona bir albay ve bir binbaşı Bülent Arınç’ın evinin yakınında yakalanmış ve ellerinde Arınç’ın evinin planları varmış. Arınç’a suikast yapacaklarmış. Arınç ve yandaş medya bir biri ardına beyanatlar veriyor, ordu mensuplarını cinayet planlamakla suçluyordu. Sonuçta savcılar Kozmik Oda’ya girdiler. Genelkurmayın bu gizli arşivini adeta talan ettiler. 28 çuval belge çıkardılar. Cumhuriyet savcısı Mustafa Bilgili, 6-7 Eylül olaylarından 1 Mayıs’a, Çorum, Sivas olaylarından faili meçhuller ve Hrant Dink cinayetine kadar yakın tarihin karanlıkta kalan olaylarına uzanacak bir soruşturma için düğmeye basmıştı. Savcı,  emekli, muvazzaf subaylarla birlikte bazı sivilleri ifadeye çağıracaktı. Fakat ne olduysa 17/25 Aralık operasyonundan sonra oldu. Kozmik Oda kumpası başta olmak üzere yüzlerce kumpasın mimarı olan cemaat mensupları paralel yapı denilerek devletin tehdit konsepti içinde değerlendirilince Kozmik Dava’da da rota değişti! HYK başmüfettişinin hazırladığı raporda Kozmik Oda baskınına karışan bütün hâkim ve savcıların ihracı istendi. Müfettiş, HSYK 2'nci Dairesi'ne bir yazı göndererek, soruşturma savcısı Mustafa Bilgili'nin de arasında bulunduğu 6 hâkim ve 2 savcının 2 şer kez meslekten ihraç edilmesini talep etti. İhraç talebi, HSYK başmüfettişinden gelirken, raporda "FETÖ üyeliği" ve "devletin gizli bilgilerini ele geçirme" suçlamalarının yöneltildiği öğrenildi.