İslam ülkelerinin muazzam kardeşliği!
On üçüncü İslam Zirvesi Konferansı İstanbul’da toplandı. İslam ülkeleri liderleri birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı verdiler. Liderler, “Bizim dinimiz kardeşlik dinidir” dediler. “İslam...
On üçüncü İslam Zirvesi Konferansı İstanbul’da toplandı. İslam ülkeleri liderleri birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajı verdiler. Liderler, “Bizim dinimiz kardeşlik dinidir” dediler. “İslam adına mazlumlara saldıranlar bu mukaddes dinin temsilcisi olamaz” dediler. “Bizler, İslam ülkeleri olarak bölücü değil birleştirici olmak zorundayız” dediler. “Terör örgütlerinin tüm zulümleri Müslümanlaradır” dediler. Dediler, dediler! Laf başka, icraat başkaydı oysa. İslam ülkesi Suudi Arabistan, İslam ülkesi olan Yemen’i yok etmeye çalışıyor. İslam ülkesi Türkiye, İslam ülkesi Suriye’yi yıkmaya çalışıyor. İslam ülkesi Türkiye, İslam ülkeleri Irak ve Libya’yı mahvetti. İslam ülkeleri Katar, Ürdün var güçleriyle Suriye’deki çetelere destek veriyor. İslam ülkesi İran, ABD ile anlaştı diye bayram ediyor. İslam ülkelerinin çoğunda bilhassa Sünni kuşak ülkelerinde (Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri) Amerikan üsleri var. Bu üsler, itaat etmeyen İslam ülkelerini bombalama görevini icra ediyor. Kardeşlik nutuklarının atıldığı İslam Konferansı zirvesinin aksine Müslümanlar birbirini boğazlıyor. Müslüman ülkeler, kendi coğrafyalarında emperyalizmin kaleme aldığı sözde “Arap Baharı” senaryosunun figüranları olarak, her gün kan döküyorlar. Her gün ayrı bir vahşete ve kıyıma imza atıyorlar. Her biri ayrı bir diktatör bozuntusu olan krallar, şeyhler, sultanlar, batıyı öfkelendiren İslam ülkelerinin liderlerine “zalim” diye saldırıyorlar. Tepeden tırnağa diktatör olanlar, “Vay seni diktatör!” diyerek başka ülkelerin diktatörlerinin üzerine teröristleri gönderiyor.