Müslüman kendini kandırmamalı
İslam tarihi boyunca Batı’nın Müslümanlara yönelik politikalarında “İslam’ı ve Müslüman liderleri kullanma” stratejisi her zaman revaçta olmuştur. Bu bağlamda zaman zaman İslami mesajlar vermekten...
İslam tarihi boyunca Batı’nın Müslümanlara yönelik politikalarında “İslam’ı ve Müslüman liderleri kullanma” stratejisi her zaman revaçta olmuştur. Bu bağlamda zaman zaman İslami mesajlar vermekten kaçınmadıkları gibi Müslüman toplumlara şirin gözükmek için her yolu denemişlerdir.
Aslında Arap Baharı bunun en somut örneğidir. Arap Baharı ile Müslümanlara sözüm ona özgürlük vermek iddiasında olanlar, bugün kana buladıkları Ortadoğu coğrafyasına mensup Müslümanların ABD’ye ayak basmalarına dahi yasak getirmişlerdir.
Medeniyetler İttifakı toplantılarında Müslümanlara sıcak mesajlar verenler, bugün Macaristan’ın Asatthalom şehrinin belediye başkanının yaptığı gibi Müslümanların şehre girişlerine yasak koymaktadır.
Türkiye’yi zindana çeviren ve görünürde ‘dini bir hareket olarak’ yola çıkan ve sonunda FETÖ olarak adlandırılan yapının, Batı tarafından 20 yıla yakın bir zamandan beri kullanılmasının sebebi de budur.
Aslında bu konuda en önemli mesajın verildiği olaylardan bir Napolyon Bonapart’ın Mısır’ı ele geçirmek için ‘kendini Müslüman’ ilan etmesidir.
Bonapart, hem İngiltere’nin Hindistan yolunu kapatmak ve hem de Fransız Devrimi sonrası gücünü daha da etkinleştirmek için Mısır’ı ele geçirmeye karar verdi.
19 Mayıs 1798 sabahı Toulon’dan demir alan 600 gemilik Fransız donanması, taşıdığı 40 bin asker ile 1 Temmuz sabahı İskenderiye önlerine ulaştı. Napolyon, askerlerine yol boyunca “Mısır’ın halkı Müslüman’dır. İnançlarına ve âdetlerine hürmet edin” diye konuşmalar yapıyordu.
Mısır, o dönemde resmen Osmanlı toprağı sayılıyordu ama asıl güç zaten ülkeye asırlardan beri hâkim olan Memlükler’in elindeydi.