Rus gemisi ve Amerikan gemisi arasındaki fark
On gün önce Rus savaş gemisi boğazlardan geçerken bir Rus askerinin omzunda füze ile güvertede durmasına hükümet sert tepki göstermişti Rus savaş gemisi Caesar Kunikov’un güvertesinde, omzunda SA-7 füzesi bulunan...
On gün önce Rus savaş gemisi boğazlardan geçerken bir Rus askerinin omzunda füze ile güvertede durmasına hükümet sert tepki göstermişti Rus savaş gemisi Caesar Kunikov’un güvertesinde, omzunda SA-7 füzesi bulunan bir denizci vardı ve Türk basını bunu “füze ile poz verdi” diye gündeme getirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bu bir provokasyondur” dedi. Gazeteler “Moskova’dan emir aldıkları için böyle yaptılar” diye yazdı. Uçak krizinden sonra bu defa gemi krizi gündeme geldi. Önceki gün ise bir ABD savaş gemisi boğazdan geçti. Ama o da ne! Amerikan gemisi de boğazdan geçerken tıpkı Rus gemisinin yaptığı gibi eli tetikte geçmişti. ABD’ye ait USS Ross savaş gemisinin boğaz geçişi sırasında baş ve kıç bölümünde bulunan silahların başındaki nöbetçiler elleri tetikte duruyorlardı. Yani her an bir saldırı olacakmış gibi hazırlıklı idiler. Ama ne siyasetçiler ne de malum medya bu duruma tepki gösterdi. Gözlerini kapattılar, kulaklarını tıkadılar. Peki, durum neydi? Savaş gemisi personelinin boğazlardan ya da başka bir ülke karasularından geçerken “eli tetikte durmalarının sebebi neydi?” Bu sorunun cevabını Emekli Tuğamiral Türker Ertürk’ten dinleyelim. Zira bu konunun uzmanı o. Bakın bu konudaki köşe yazısında ne yazmış: “Şimdi empati (duygudaşlık) yapalım ve kendimizi Kunikov’un komutanının yerine koyalım. Çok kısa bir süre önce; bir savaş uçağınız Türkiye’ye karşı saldırı niyeti olmadığı halde, hava sahası ihlali yaptığı gerekçesi ile düşürülmüş. Türkiye ve Rusya ilişkileri, her geçen gün gerginleşiyor. İstanbul için IŞİD kaynaklı terör ihbarları var. Bırakınız Moskova’dan gelen ihbarları; Türkiye’nin müttefiki konumunda olan ABD ve Almanya bile İstanbul için terör saldırıları uyarısı yapmış, kendi vatandaşları için! Daha 2 gün önce, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Denizaşırı Güvenlik Danışma Konseyi (OSAC); İstanbul için güvenlik uyarısı vermiş. Almanya vatandaşlarına; “İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Türkiye’nin büyük şehirlerinden uzak durun” demiş. İşte bu şartlar altında; 17 deniz mili uzunluğunda, en dar yeri 700 metre, en geniş yeri 4150 metre olan dar bir suyolundan geçeceksiniz ve çevre hemen hemen meskûn olacak. Bir gemi komutanı olarak; hiçbir tedbir almadan, geçmişte olduğu gibi aynen geçmek aymazlık olurdu. Belli ki; asimetrik tehdit ihbarı kırmızı olarak değerlendirilmiş ve bu tehdide göre personel tüm boğaz geçişi süresince konumlandırılmış. SA-7’li denizci, bu konumlanmanın bir tezahürü. Bu köşenin yazarı da eski bir denizci ve gemi komutanı olarak; şartların gerektirmesi üzerine, zamanında Fransa’da Toulon’da ve Ukrayna’da Odesa’da, üç aşağı beş yukarı aynı tedbirleri almıştır. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi; “Geçiş, sahildar devletin barışına, düzenine ve güvenliğine zarar vermedikçe zararsızdır” diyor. Evet, 112 metre boyunda,15 metre eninde, Ropucha-1 sınıfı Rus çıkarma gemisine bakıyorum; ana silahlarını çalıştırmamış ve şehre doğru tevcih etmemiş, atış kontrol radarları devreye alınmamış, gemi personeli savaş yerlerinde değil, seyir emniyeti açısından dar sularda geçiş mevkilerine alınmış, gemide talim yapılmıyor, hava vasıtalarını kaldırmıyor ve indirmiyor. Görünen o ki; gemi sadece olabilecek asimetrik tehdide karşı önlem almış.
OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==> http://www.yenimesaj.com.tr/rus-gemisi-ve-amerikan-gemisi-arasindaki-fark-makale,12015646.html
Yeni Mesaj Gazetesi