Sansürlü demokrasi
Ankara’da patlayan bomba ile ilgili haber, yorum, eleştiri vs. her şey yasaklandı. Adeta içinde “Ankara” kelimesi geçen her cümle hukuki açıdan tehlike sinyali veren ifadeler kapsamına girdi. Bunun tam adını koymak...
Ankara’da patlayan bomba ile ilgili haber, yorum, eleştiri vs. her şey yasaklandı. Adeta içinde “Ankara” kelimesi geçen her cümle hukuki açıdan tehlike sinyali veren ifadeler kapsamına girdi. Bunun tam adını koymak gerekirse “sansürden” başka bir şey değil.
Ortada bir mahkeme kararı olduğunu göre asıl konuşması gerekenler, Türkiye’de “Avrupa’dan bile öte bir özgürlük havası” olduğunu iddia eden siyasetçiler olsa gerek.
2004 yılının mart ayında sabah saatlerinde Madrid’de arka arkaya 10 bomba patladı. Madrid’in banliyö trenlerinde meydana gelen bombalar toplam 191 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişinin ise yaralanmasına sebep oldu.
Tamamı 110 kg dinamitten imal edilen bombaların hepsi, sırt çantalarına gizlenmiş olarak 4 terörist tarafından vagonlara bırakılmıştı. Eylemleri Ebu Hafız El Mesri Tugayları isimli, El Kaide bağlantılı bir örgüt üstlendi. Saldırganları yakalamak birçok operasyon düzenlendi. Nisan ayında Madrid’in kenar mahallerinde 9 teröristin olduğu bir eve baskın düzenlendi. Evde bulunanlar ellerindeki bombaları patlatarak intihar ettiler.
İspanyol hükümeti gerek ilk bombalı saldırıların meydana gelmesinde, gerek diğer operasyonlarda hiçbir sansür kararı almadı. Basına kısıtlama getirmedi. “Bu konuları yazamazsınız, konuşamazsınız” diye bir karar çıkmadı. Üstelik 191 kişinin öldüğü saldırı, seçimlerden 2 gün önce meydana gelmişti!