Siz kimsiniz ey batı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılanması sırasında mahkemeye giden başkonsoloslara yönelik tepkisi ilginçti: “Siz kimsiniz ya! Ne işiniz var orada? Burası senin ülken değil. Burası Türkiye. Bunlar kalkıp bu ülke içerisinde gövde gösterisi yapıp haddi tecavüz edebiliyorlar.” Gerçi bu konuda konsoloslardan ve hukukçulardan gelen açıklamalar, Viyana Sözleşmesi’ne göre yabancı konsolosların Türkiye’de her hangi bir davaya girmesinin normal olduğunu, Türkiye’nin dış diplomatik temsilcilerinin de zaman zaman bulundukları ülkelerdeki davaları izlediklerini gösteriyor. Ama bence sorun Türkiye’nin batılılaşma sürecinde yatıyor. Bunun kökenini Tanzimat sonrası çarpık Türk batılılaşmasında aramak lazım. Ve bu batılılaşmanın çarpık hikâyesini “milli görüş gömleği” ile iktidar gelen siyasal İslam’ın,  AKP döneminde de devam ettirilen “batı ile Katolik nikâhı” kıyma muhabbetinde de görüyoruz. AKP’nin var gücü ile uygulamaya koyduğu AB’ye girme hedefi, batılı konsoloslara mahkeme salonlarına girme hakkı değil, ciğerimize kadar girme hakkı veriyor. Son on dört yılda bu amaçla imzalanan anlaşmalar, uygulanan protokollerle AB ülkelerinin diplomatik ve bürokratik temsilcileri, istihbarat ve güvenlik uzmanları devletin bütün kurumlarına “girmiş” durumda. Bu “girmenin” yanında 3-5 diplomatın mahkemelere girmesi devede kulak kalır. Türk siyasetçileri keşke gerçekten, Türkiye’nin içişlerine müdahale anlamına gelen sonuçlar doğuracak tarzda batı ile sıkı fıkı ilişkilere ve bir takım gizli kapaklı pazarlılara girmeselerdi. Keşke “ne işiniz var mahkemelerimizde” çıkışını alkışlayacak bir maziye sahip olsalardı.