Terörle mücadelede zafiyetin boyutu
Güneydoğu’dan her gün, her saat, hatta her dakika çatışma haberi geliyor. Hepimizin gözü kulağı orada. İstiyoruz ki gencecik çocuklarımızın başına bir şey gelmesin. Ama ne yazık ki hemen her...
Güneydoğu’dan her gün, her saat, hatta her dakika çatışma haberi geliyor. Hepimizin gözü kulağı orada. İstiyoruz ki gencecik çocuklarımızın başına bir şey gelmesin. Ama ne yazık ki hemen her gün cenazeler geliyor. Her gün feryatlar yükseliyor.
Hükümet, devletin bugüne kadar terörle mücadelede ortaya koyduğu bütün tecrübeyi ve profesyonel kadroların ehliyetini bir kenara bırakarak aceleyle bir takım kararlar alıyor, aceleyle uygulamaya koyuyor, bu acelecilik felaketle sonuçlanıyor.
Türkiye’nin değişik yerlerinden bir-iki aylık geçici görevlerle ateş hattına giden pek çok vatan evladını maalesef kaybettik. İş bulamadığı için polis olan üniversite mezunu öğretmenleri, mühendisleri şehit verdik.
Bu kaybettiğimiz gençler terörle mücadelede ne kadar ehliyetli idiler sorusuna cevap için aşağıdaki satırları okuyun:
“Emniyet Genel Müdürlüğü, Özel Harekât Eğitim Dairesinde, özel harekâta yeni alınacak 3 bin 800 kişi için eğitim dairenin düzenlediği 3 haftalık eğitimin 2. haftası bitti. Bu 3 bin 800 kişi acil müdahale, araç arama benzeri eğitim alıyor. Eğitim alanlara, bu eğitimi Şark’a gidecekleri için verildiği ve bu eğitimin sonunda Şark’a gönderilecekleri söylenmiyor. İddiaya göre; bir Genel Müdür yardımcısı eğitimi yakından takip ediyor ve “personeli Pazartesi günü Şark’ta görmek istiyorum” diye talimatlar veriyor. Kaynağım; “Hatta geçen Pazartesi günü için Şark’a gönderileceklerdi ancak eğitim daire başkanı bastırdığı için 3 haftayı tamamlaması akabinde gönderilecekler. Yani özel harekât olarak Doğu’ya gönderecekleri kişiler ancak üç haftalık bir eğitim ile gitmiş olacaklar ” dedi. İlgililer arasındaki tartışmalarda söylenenler ise Emniyet Genel Müdürlüğü’nün koridorlarını çınlatıyor!” (Ahmet Takan, Yeni Çağ, 21.01.2016)
Eğer bu iddialar doğruysa aceleciliğin geldiği vahim nokta bu: Birkaç hafta eğitilen, hayatında hiç Güneydoğu’yu ve arazi yapısını bilmeyen gencecik evlatlarımız doğru dürüst silah eğitim almadan, hatta Doğu’ya tayin edilecekleri bile söylenmeden “ateş hattına” gönderiliyorlar.