Yezidi siyaset
Bülent Arınç, AKP tarafından harcanan son isimlerden biri olmanın acısıyla dava arkadaşlarına karşı sert açıklamalarda bulunuyor. Söyledikleri şeyler örneğini daha önce de...
Bülent Arınç, AKP tarafından harcanan son isimlerden biri olmanın acısıyla dava arkadaşlarına karşı sert açıklamalarda bulunuyor. Söyledikleri şeyler örneğini daha önce de gördüğümüz gibi 'güç ve yetki' elinden alınan kişilerin klasik isyanını yansıtıyor.
Konuşmasının çok şeyi değiştireceği zaman konuşmayıp derin bir teslimiyet sergileyenlerin, bugün isyana hakkı yoktur diye düşünüyorum.
Öncelikle Bülent Arınç’ın söylediklerinden bir demet aktaralım:
“Yezid kadar olmasa bile, yazarlarımız-çizerlerimiz Yezid’den daha fazla cinayet işliyorlar. Ellerinde mızrak yok ama insanların haysiyetlerine o kadar alçakça saldırıyorlar ki, Yezid bunları görse kıskanırdı. Birlikte siyaset yaptığınız insanlarla aranıza buzdan duvarlar girmişse ara vermenin zamanı gelmiştir. Konuşmalarım açıktır, yoruma açıktır. İnsan yol arkadaşını çok iyi seçmelidir.”
Türk siyasetinde gurur ve kibir abidesi olarak bilinen bir kişinin bugün kendisini eleştiriyorlar ve ekranlarda yer vermiyorlar diye yandaş medyanın bazı kesimini Yezid’likle hatta Yezid’den bile öte davranmakla suçlaması ‘eski dostlarda’ şok etkisi yaptı.
Arınç, aynı açıklamasında “Ben Hz. Hüseyin’in tarafındayım” diye de ekliyor.
Peki, Sayın Arınç, madem Hz. Hüseyin’in tarafındaydınız da “Biz Yezid’in tarafını tutuyoruz” diyen ve Erdoğan’ın uzun yıllar akıl hocası ve danışmanı olan Mehmet Metiner’le neden yan yana durdunuz?