3 bayram
Tarihi yaşatmak için bayram yaparız ancak neden kutladığımıza hiç bakmayız. “Önemli olan kutlamak, gerisi teferruat” der geçeriz... 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tam da bu tanıma...
Tarihi yaşatmak için bayram yaparız ancak neden kutladığımıza hiç bakmayız.
“Önemli olan kutlamak, gerisi teferruat” der geçeriz...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tam da bu tanıma uyuyor.
Sözlü tarihimiz yazılı tarihimizden çok daha güçlü olduğu için sanırız ki TBMM’nin 23 Nisan 1920’de Ankara’da açıldığı gün, aynı zamanda çocuklara da bayram olarak armağan edildi.
23 Nisan dolayısıyla dün gün boyu süren yayınlar ve bildirilerin ağırlıklı bölümü de bu odaktan bakılarak yazılmıştı...
Oysa yazılı tarih hiçbirini doğrulamıyor.
Çünkü 23 Nisan, çok sonra bayram oldu.
Hatta 1981’e kadar “23 Nisan Çocuk Bayramı” kavramı hiçbir kanunda yer almadı.
Konuya ilişkin en iyi arşiv derlemesi ve belgeye dayalı bilgi, Yrd. Doç. Dr. Veysi Akın’ın araştırmasında mevcut.
TBMM 23 Nisan 1920’de açıldığında henüz Osmanlı saltanatı kalkmamıştı, Meclis 1921’de çıkardığı ilk kanunla o günü “bayram” ilan etti ama herhangi bir atıfta bulunmadı.
Saltanat 1 Kasım 1922’de kaldırıldığında, Meclis o günü de “1 Kasım Ulusal Egemenlik Bayramı” (Hâkimiyet-i Milliye) olarak kabul etti.
ÇOCUKLARA YARDIM
Çocuk Bayramı süreci ise bunların dışında başka bir yoldan ilerledi, 1935’te iki bayram birleştirilirken de adı konulmadı.
Ancak adını kanunla almasa da 1922’den sonra hep kutlandı.
Bayram haline gelmesinde ise Himaye-i Etfal Cemiyeti (HEC), bugünkü adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu’nun rolü oldu.
HEC, 1. Dünya Savaşı’nda yetim kalmış çocuklara yardım toplamak amacıyla 1922’den sonra kolları sıvadı.
Önce pul, rozet çıkararak gelir toplamaya çalıştı, “kahveci, arabacı ve otomobilci esnafın bunlardan almasını” teşvik amacıyla gazete ilanları verdi.
HEC bu noktada durmadı, 23 Nisan 1927’de aldığı yönetim kurulu kararıyla 23 Nisan’ı “Çocuk Bayramı” ilan etti.
Bu tarihten sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in himayesinde etkinlikler düzenledi.
Devamında ise günü yetim kalmış çocuklara yardım kampanyasının bir adım ötesine taşıdı.
Çünkü, doğum oranı yüksek olmasına rağmen, çocuk ölümlerinin çok olması nüfus artışını engellediğinden, çözüm için gerekli olan bütçenin karşılanması gerekiyordu.