Acı savruldu
Geçmişte yapılan katliamların büyük bölümü bölgeyle sınırlı kalırdı.Ölenlerin ağırlıklı bölümü bölgenin çocukları olduğu için acı, olayla...
Geçmişte yapılan katliamların büyük bölümü bölgeyle sınırlı kalırdı.
Ölenlerin ağırlıklı bölümü bölgenin çocukları olduğu için acı, olayla çabuk yoğrulur, anında birbirine karışırdı.
Reyhanlı, Diyarbakır saldırılarında karşılaşılan da buydu...
Oysa Suruç katliamını ötekilerden ayıran bir taraf var.
Acıyı, ekin gibi ülkenin her yanına savurdu.
Türkiye’nin neredeyse her bir bölgesine; Ağrı, Giresun, Hatay, Manisa, Adana, Sinop, Bursa, Samsun, İstanbul, Ankara ve öteki illere taşıdı.
Unutulmasın ki geçmişte ölenlerin aksine Suruç’ta katledilenler Türkiye’nin her bir yanından gelen, her etnisite ve kökene sahip gençler.
Demokratik mücadelede buluşmuş; silahlı eylemi reddeden, 20-30 yaş arası yurttaşlar...
İster “çiçek çocuklar” ister “demokratik devrimci mücadelenin sosyalist gençleri” olarak tanımlayın.
Çoğunluğu üniversite öğrencisi...
Mezun olup işe başladıklarında, ağabey, ablalarının yolundan gidecekleri de eğitim aldıkları fakültelerden belli.
Kimi doktor, kimi mühendis çıkacak; yaşadıklarını da çocuklarına bırakacakları miras gibi çıkına sarıp sandığın en değerli kenarına koyacaklardı.
Şimdi ise tabutlarının içinde sadece evlerine değil, vilayetlerine de tohum gibi acıyı taşıdı.
Son üç yıldır, “Nasıl olsa Türkiye’ye karşı eylemleri olmuyor, ortak düşmana karşı savaştığı için yararı bile dokunuyor” diye bakılan IŞİD’in nelere mal olacağını da gösterdi.
ZEMİN DERİNLEŞTİ
Mayıs 2013’te Reyhanlı, Mart 2014’te Niğde, Haziran 2015’te Diyarbakır HDP mitingi ile süren IŞİD terörünün neleri yapabileceğini fark ettirdi.
Çünkü, düne kadar IŞİD terörü televizyon veya cep telefonumuzun ekranında sanal gerçekti.