Afer'in tepesi...
“AFER’in tepesi” anlamına gelen ilçenin kuruluşu Osmanlı dönemine uzanır. Önce ileri karakol, sonrasında da iç ayaklanmaların bastırılması- nın en önemli merkezi haline gelen Telafer’e...
“AFER’in tepesi” anlamına gelen ilçenin kuruluşu Osmanlı dönemine uzanır.
Önce ileri karakol, sonrasında da iç ayaklanmaların bastırılması- nın en önemli merkezi haline gelen Telafer’e girdiğinizde kendinizi bir Anadolu kasabasında hissedersiniz.
Azeri Türkçe’sine benzeyen bazı kelimelerin kırık telaffuz edildiği konuşma tarzı, Şii ve Sünni Türkmenlerin bir arada yaşam bulması açısından da hoşgörünün Kuzey Irak’taki en önemli merkezi durumundaydı.
İlk sorunu Saddam döneminde bölgenin Araplaştırılması çabasıyla yaşadı; birçok Türkmen ilçe merkezini terk edip özellikle de Türkiye sınırına yakın köylere göç etmek zorunda kaldı.
Irak’taki iç karışıklık sonrası da ilçede ne hoşgörü kaldı, ne de yer yurt...
İlk bombayı ikinci Körfez Savaşı sırasında ABD’den yedi; bölgede El Kaide’nin yerleşik olduğunu varsayan Washington yönetimi ilçeyi 8 kez bombaladı.
Yetmedi, 7 bine yakın Telaferliyi hapse attı.
MERKEZİ KONUMU
Körfez Savaşı sonrası ilçe merkezi rahatlamaya yüz tutmuştu ki bu kez etnik çatışmaların yarattığı sorunlarla boğuşmaya başladı.
Bir yandan kendi soydaşlarıyla boğuşan Telaferliler, diğer yandan bölgeye hâkim bazı Kürt gruplarının baskısıyla karşılaştı...
Ancak Türkiye’nin Bağdat’la yaptığı anlaşma gereği Irak içinde bulunan askeri güçlerinin desteğini yanında hissetti.
Ancak 60 kilometre kadar doğusunda yer alan bağlı olduğu Musul’un DEAŞ’ın eline geçmesi sonrası kısa süreli rahatı yeniden bozuldu ve Suriye’deki iç karmaşanın de etkisiyle Musul’un ardından Telafer de DEAŞ’ın önemli merkezi haline geldi.