Başkanlık yoktu
Cumhurbaşkanı’nın TBMM’nin açı- lışında yaptığı konuşmalar, hem iç, hem de dış siyasetin gelecekteki zeminini belirler.Gelecekte hangi konuların öncelik kazanacağı, hangi alanların...
Cumhurbaşkanı’nın TBMM’nin açı- lışında yaptığı konuşmalar, hem iç, hem de dış siyasetin gelecekteki zeminini belirler.
Gelecekte hangi konuların öncelik kazanacağı, hangi alanların devlet açısından önem arz edeceğinin işaretini verir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün TBMM’nin açılışında yaptığı konuşmada bu işaretler açıklıkla yer aldı.
Ayrıca hem içerik, hem de Meclis salonunun ortamı açısından geçen yıl ile arasında farklılıklar vardı.
CHP, Cumhurbaşkanı salona girdiğinde selamlamak için ayağa kalkmama protestosunu bu yıl sonlandırdı; birkaç kişi ayağa kalkmamayı sürdürse de CHP Lideri dahil çoğunluk ayaktaydı.
HDP, geçen yıl salona girmemişti; bu yıl girdi, ancak selamlama için ayağa kalkmadı.
MHP ise geleneksel tavrını sürdürdü.
Erdoğan’ın konuşması da belki Yenikapı ruhunun devamının getirisinden olsa gerek, ortaya çıkan bu yeni duruma uygundu.
İÇERİDE UYUM
Örneğin, bu kez en büyük tartışma konusu başkanlık sistemine ilişkin arzusunu dile getirmedi.
Ancak bu durum, “Erdoğan beklentisinden uzaklaştı” diye yorumlanmamalı.
Nasıl ki başlattığı Lozan tartışmasına veya OHAL’in uzatılmasına girmediyse, buna da girmemiş olması iç politikadaki havanın bozulmamasına dönük diye okunabilir.
Nitekim iç politikayla ilgili bölü- mün sonunda milletvekillerinden kendisine yönelik gelen eleştirilere atıf yaparak söylediği, “İnşallah, bugünden sonra bu anlamsız tartışmayı da geride bırakmış olacağımızı ümit ediyorum” cümlesi de bunun yansıması.
Bu da gösteriyor ki mini Anayasa revizyonuna kadar kavgasız politika sürecek.
Bunda Başbakan Yıldırım’ın yarattığı iklimin payı da büyük...
DIŞARIDA SORUN
Kullanılan cümlelere bakıldığında, söz yazarlarından daha az yararlanılıp yakın çevresinin ağırlığının çok hissedildiği konuşma metninin en önemli bölümü ise dış politika paragraflarıydı.