Boşluğu HDP doldurdu
AÇIK söyleyeyim, HDP’nin dün açıklanan seçim bildirgesini dinlerken bir nesil savruldum.1970’li yılların Cumhuriyet Yurdu Kantini’nden, İskandinav ülkeleri yeşiller partisi seçim bildirgesine uzandım.Bu...
AÇIK söyleyeyim, HDP’nin dün açıklanan seçim bildirgesini dinlerken bir nesil savruldum.
1970’li yılların Cumhuriyet Yurdu Kantini’nden, İskandinav ülkeleri yeşiller partisi seçim bildirgesine uzandım.
Bu savrulmama neden, bildiriyi açıklamak için ilk sözü alan Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ oldu.
“Halkın bağrında oluşmuş mücadele”, “tarihimizdeki tüm direnenler”, “ezilen halklar” sözlerini dinlerken bir zamanların devrimci gençliğin belagati, ajitasyonun en mükemmel örneğine tanıklık ettim.
Devamı da aynı tonda gelecek sandım, ancak söz Selahattin Demirtaş’a geçince zamanı yakaladım.
İki Eş Başkan’ın karşılıklı söz alarak açıkladığı bildiri tamamlandığında kendimi merhum Ecevit’in siyasetine önem verdiği İskandinav ülkelerinde buldum.
Hükümet deneyimi yaşamış Alman Yeşiller’i bir kenara bırakırsam; mayıstaki seçim için geçen hafta bildirisini açıklayan İngiliz Yeşiller Partisi’nin söylemlerinden çok daha ileri bir metinle karşılaştım.
Bütün bunların zekâ ürünü esprilerle dolu, iyi hazırlanmış sunum içinde verilmesi de önemliydi.