Kassandra’nın kehaneti
Türkiye Cumhuriyeti başkentinin merkezinde dün yaşanan, bir katliamdır. Göz göre göre gelen insanlık kıyımıdır; barışın bombalanmasıdır. İster “Kırmızı...
Türkiye Cumhuriyeti başkentinin merkezinde dün yaşanan, bir katliamdır.
Göz göre göre gelen insanlık kıyımıdır; barışın bombalanmasıdır.
İster “Kırmızı Pazartesi” ister “Kassandra’nın kehaneti” deyin...
Ankara’da güvenlik çalışanından, akademisyeninden siyasisine, gazetecisinden istihbaratçısına kadar böyle bir olayın olma ihtimalinin yüksekliğinden bahsetmeyen kişi, kurum yoktu.
Daha 3 ay önce Diyarbakır ve Suruç’ta benzer iki büyük olay yaşanmış olmasına karşın, başkentin göbeğinde böyle bir katliamın nasıl engellenemediğinin topluma çok iyi anlatılması, hatta hesap verilmesi gerekir.
Eğer bu olayın neden engellenemediği topluma izah edilemez ve önlemesi gereken, önceden tedbir alması lazım olanlar hakkında gereken yapılmaz ise benzerlerinin olması kaçınılmazdır.
Bundan sonra olacaklar da geçmişte görüldüğü gibi ne yayın yasağıyla önlenebilir, ne de “Aslında biz her türlü tedbiri aldık” açıklamasıyla geçiştirilebilir.
Olan ortadadır; adı, sanı, kimliği ne olursa olsun terörü yaratanlar hedefine ulaşmış, bunu engellemesi gerekenler de altında kalmıştır.