Partilerin oyları…
İttifakın yerel seçimde de uygulanır olması, sistemin oturmuşluğunun da bir göstergesi olacak. Başkanlık sistemi devam ettiği sürece, zaten %51 oranına ihtiyaç duyulacağından bundan böyle ittifaklar sisteminden cayılmasının da olanağı bulunmayacak...
Her seçim döneminin farklı bir ittifakı hayata geçirmesi olasılığı da hep bir yerde hazır bekleyecek.
Bunun en açık göstergesi 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP-MHP ittifakına tanıklık edilirken, son üç sandıktır AK Parti ile MHP’nin Cumhur İttifakı ile yola devam etmesi.
CHP’nin de İYİ-Parti ile iki sandıktır ittifakı da bir diğer sonuç…
Ancak bu ittifaklar seçim sonrasına dönük yeni bir tartışmayı da tetikledi.
2.5 PARTİ Mİ, FAZLASI MI?
Ankara’da siyasi koridorlarda, özel sohbetlerde tanıklık ettiğim nokta tartışma, ittifakların parti sayısını azaltıp azaltmayacağı üzerine kurulu…
Yani ittifaklar, başkanlık sistemine geçilmesi halinde merhum Özal’ın öngörü olarak dile getirdiği, sonrasında da farklı parti temsilcilerinin iddia ettiği gibi Türkiye’de 2.5 partili yapı mı doğurur?
Yoksa Federal Almanya’da karşılaşıldığı gibi, parti sayısını arttırıp, çok ortaklı ve çok taraflı ittifakların önünü mü açar?