Sivil inkârın 'Batmaz'ı
TEKNEDE sevgilisiyle öpüşürken iskelede bekleyen eşine yakalanınca tornistan yapıp kaçan çapkın misaliydi. Her şey gün gibi ortada olmasına rağmen, dev ekrana yansıyan video görüntüsünde kendisi...
TEKNEDE sevgilisiyle öpüşürken iskelede bekleyen eşine yakalanınca tornistan yapıp kaçan çapkın misaliydi.
Her şey gün gibi ortada olmasına rağmen, dev ekrana yansıyan video görüntüsünde kendisi dururken sakin bir ifadeyle “Ben değilim” diye inkâr etti.
Akıncı Üssü darbe davasının dün başlayan sorgulama bölümünü izlerken psikolojik savaş eğitiminin ne demek olduğunu bir kez daha anladım.
Önce mahkeme ortamından bahsedeyim...
Geçmişteki toplu davaların deneyiminden olsa gerek, elektronik kullanımında ara sıra aksaklıklar olsa da mahkeme modern bir tarzda işlerliğini yürütüyor.
Davaya bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin reisi Selfet Giray da en az karşısındaki sanık kadar psikolojik savaşın ne demek olduğunu avukatlardan daha iyi biliyor.
Dönemin Ankara Başsavcısı Harun Kodalak ve arkadaşlarının hazırladığı iddianame ise çok güçlü; en küçük detay atlanmamış, belgelendirilmiş.
Fethullah Gülen ve Adil Öksüz’ün ardından üçüncü sıradaki sanık, “darbenin Hava Kuvvetleri imamı” gösterilen Kemal Batmaz’ın dünkü savunmasında ortaya konulan veriler de bunun göstergesiydi.
Batmaz’ın Akıncı Üssü’nde 143. Filo koridorundaki görüntülerinden yurtdışı girişçıkışlarına, örgütle ilişkilerine kadar bütün detaylar titizlikle hazırlanıp sunulmuştu.