Yürüyüşün ertesi gün muhasebesi
Sistem değişikliği, iktidar kadar muhalefet yöntemlerini de yeniden yapılandırıyor. Dolayısıyla muhalefet açısından yeni sistemin getirdikleri ne kadar alışılmadık durum içeriyorsa, iktidar...
Sistem değişikliği, iktidar kadar muhalefet yöntemlerini de yeniden yapılandırıyor.
Dolayısıyla muhalefet açısından yeni sistemin getirdikleri ne kadar alışılmadık durum içeriyorsa, iktidar açısından da öngöremediği, hiç rastlamadığı muhalefet tarzını ortaya çıkarıyor.
Eski sistem biterken ve yenisi de henüz kurulmamışken ortaya çıkan yeni durum yalnız Türkiye’de değil, dünyada da alışılmadık sonuçlara yol açıyor.
Macaristan, Hindistan, Polonya, hatta Fransa ve İngiltere’de yaşanan muhalefet hareketleri buna örnek.
Nitekim CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci haftasını dolduran “Adalet Yürüyüşü” de iktidar açısından daha önce hiç karşılaşmadığı bir durum.
CHP’nin kaygılı başladığı yürüyüş, birinci haftasında hem kendi hem de öteki toplumsal tabanda yer tuttu.
Dolayısıyla CHP açısından bugün için bir kazanç...
Çünkü muhalefet algısını CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun kimliğinde odakladı.
“Adalet Yürüyüşü” odağında muhalefeti tanımlanır hale geldi.
Öteki partilerin toplumsal tabanlarından gelen desteğin gün geçtikçe artması da bunun göstergesi.
Dolayısıyla yürüyüşün bugün için hem siyasal hem de duygusal yoğunluğu oldukça yüksek.
Hafta sonu başlayacak bayramla birlikte artması da muhtemel.
DUYGU KONTROLÜ
Ancak duygusal yoğunluğu bu denli artıran siyasal eylemlerin, bugünü kadar nasıl bittiği de önemli.
Eğer siyasal planlama yapılmamış ise sonuç elde edilsin veya edilmesin eylem tamamlandığında, “Yürüdük de ne oldu?” veya “Ne kazandık?” soruları hızla ürer.
İktidarın karizmatik sözcülerinin negatif söylemleri de üzerine bindiğinde elde edilen faydadan fazlasını alır götürür.
Memnuniyetsiz seçmen kitlesini artırır; lideri tüketir; 2019’u da riskli hale getirir.
Bunun en iyi örneği, geçmişte yapılan Cumhuriyet ve Demokrasi mitingleri...