Ankara! Ankara!
BİR BİNA Bir taksinin içinde Atatürk Bulvarı'ndan Ulus'a doğru gidiyordum, trafik açık taksi hızlıydı. Yanağım taksinin camına yapışık, çenem sağ avucumun içindeydi. Çok kısa bir...
BİR BİNA Bir taksinin içinde Atatürk Bulvarı'ndan Ulus'a doğru gidiyordum, trafik açık taksi hızlıydı. Yanağım taksinin camına yapışık, çenem sağ avucumun içindeydi. Çok kısa bir süre bir görüntü geçti gözümün önünden ve hemen kayboldu. Kayıp mı oldu, ben mi içine düştüm doğrusu bilmiyorum. O kısacık anda gözüme görünen gökdelenin görüntüsü, bir kartpostaldan fırlayıp beni havaalanına götüren taksinin içine girmiş, oradan da beni de alıp dağlar arasında, geceleri aç kurtların uluduğu, gökyüzünün çok az bir kısmından nasiplenen, tarih boyunca aç köpeklerin aralıksız havladığı üç haneli o ücra köye...