"Asılma Günleri"
1960 yılına kadar Türkiye'de idamlar meydanlarda, halka açık alanlarda, herkesin gözü önünde yapılırdı. Gazeteci ağabeyim, rahmetli Halit Çapın anlatırdı her vesileyle; ahali sabah erkenden kalkar...
1960 yılına kadar Türkiye'de idamlar meydanlarda, halka açık alanlarda, herkesin gözü önünde yapılırdı. Gazeteci ağabeyim, rahmetli Halit Çapın anlatırdı her vesileyle; ahali sabah erkenden kalkar, özellikle Sultanahmet, Eminönü Meydanlarındaki idamlara pikniğe gider gibi hazırlanarak gider, çoğu aile yanlarına çoluk çocuğunu da alırdı. O gün asılacak olan mahkumlar "siyaset meydanına" getirilir, herkesin gözü önünde törenle darağacına çekilirlerdi. Ahalinin gözleri önünde, şehir meydanında asılan son mahkum Börekçi Ali oldu. 1960 yılında, darbeden sonra asılan Börekçi Ali'den sonra idamlar kapalı alanlara götürüldü; hapishane avlularına, sabahın erken saatlerine, sadece görevlilerin bulunduğu bir ortama... Başbakan Adnan Menderes de Deniz Gezmiş de yaşı büyütülerek boğazına ip geçirilen Erdal Eren de böyle asıldı.