At, edebiyat…

Güneş, biraz sonra her biri keskin bir bıçak ağzına dönüşmüş gibi duracak sıra dağların ardında kaybolup bütün çukurları koyu gölgelerle doldurduğu zamanlarda bir vadide bulunan yüksek...

Güneş, biraz sonra her biri keskin bir bıçak ağzına dönüşmüş gibi duracak sıra dağların ardında kaybolup bütün çukurları koyu gölgelerle doldurduğu zamanlarda bir vadide bulunan yüksek bir tepenin başında, pelerinli bir güzel kadın veya "yakışıklı, hafif" iyi bir erkek süvari taşıyan bir atın siluetinden veya bir düzlükte, gür otların arasında dört nala kalkmış, sırtındaki süvariyi güneşe, yıldızlara götürecekmiş gibi ayakları yerden kesilmiş bir küheylanın fotoğrafından daha estetik, daha muhteşem bir görüntüyle yarışacak çok az görüntü vardır sanırım bu alemde. Hafta sonu, şiire meraklı olduğu kadar at binmeye de bir o kadar meraklı ağabeyim Mehdi Eker, "Haydi Afyon'a gidiyoruz, Frig Vadisinde valilik bir atlı tur düzenlemiş, ben otuz beş kilometrelik yolda at süreceğim, sen de oraları görürsün bu vesileyle," dediğinde hiç itiraz etmedim; birkaç saat içinde kendimizi Afyon'un İhsaniye kazasının Ayazin'i köyünde bulduk böylece.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cemaziyelevvelini bilmek! 28 Mayıs 2023 | 816 Okunma Nuri Sesigüzel'in türkü söylediği yıllardı! 24 Mayıs 2023 | 584 Okunma Çehov ile Yakup Kadri ne yapmak istedi? 21 Mayıs 2023 | 840 Okunma Yaşadığım yere bahar yeni geldi! 17 Mayıs 2023 | 607 Okunma "Akıl Defteri"ne düşen hatıralar 14 Mayıs 2023 | 356 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar