Bedenler değil, tanklar bedenlerin altında kaldı!
27 Mayıs'ta gece yarısı, herkes uykudayken geldiler. Başvekil Adnan Menderes Eskişehir'deydi, gece Şeker Fabrikası'nın misafirhanesinde kalıyordu, haberi aldı ve yola çıktı, kıstırdılar bir yerde, derdest...
27 Mayıs'ta gece yarısı, herkes uykudayken geldiler. Başvekil Adnan Menderes Eskişehir'deydi, gece Şeker Fabrikası'nın misafirhanesinde kalıyordu, haberi aldı ve yola çıktı, kıstırdılar bir yerde, derdest ettiler.Sonrasında dünyanın en haysiyetsiz, en pespaye yargılamasına şahit oldu bütün dünya.Kara bir perde inmişti memleketin semalarına, Menderes'in adını ağzına alan kodesi boyluyordu.Düzmece bir davayı radyoda "arkası yarına" çevirdiler.Alıp Başbakan'ın boynuna yağlı urganı geçirdiler.Astılar.Kimsenin gıkı çıkmadı. * 12 Mart'ta, bugün yargılansalar Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan belki de ağır cezalara çarptırılacak olan üç genci, Meclis'e de "talimat" vererek "asın" dediler.Hayatlarının baharında, bıyıkları yeni terlemiş üç genci herkesin gözü önünde ipe çektiler.Deniz Gezmiş ve arkadaşları yirmili yaşları sürüyorlardı."Güllerinin solduğu akşam"ın sabahında hiç kimsenin gıkı çıkmadı.Böyle buyurmuştu kaderimize hükmedenler, bize boyun eğmek düşmüştü.