Bir el rovelver, bir geyik ve altı okka cesaret!
Kilyos Demirciköy'de, tepenin tam başında, hem yemyeşil ormanlara, hem bazen beyaz dalgalı, bazen mavi durgun Karadeniz'e bakan şirin mi şirin küçük bir kabristan var.Bir arkadaşımın evi o civarlardadır.
Bu yüzden çok sık giderim oralara. Önünden her geçtiğimde, o huzur veren, küçük mezarlığın Türk matbuat tarihinde, çoğu kimsenin bilmediği hazin yerini düşünür, kederlenirim.Kısa bir süre sonra öldürüleceğini bilen yirmi altı yaşında gencecik bir yazar, bir arkadaşına yazdığı vasiyet-mektupla bu mezarlıkta defnedilmeyi istiyordu ondan.Ama dileği yerine getirilmedi.O yüzden o mezarlığın yanından geçerken her defasında o uğursuz hadiseyi düşünür, o cinayete bir kez daha lanet okurum. * Vasiyetname gibi mektubun sahibi, 1910 yılında, daha önünde yürünecek dünya kadar yol varken yolu kesilip 26 yaşında, sokak ortasında, alenen katledilen gazeteci yazar Ahmet Samim'di.