"Tembel yemeği": Menemen!

"Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?" münazarası her geçen gün biraz daha şiddetleniyor.Ne de olsa menemen bekar yemeği, yumurta kırmayı bilmeyenlerin de yapmayı becerebildiği basit bir yemek, o halde bu kolay...

"Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?" münazarası her geçen gün biraz daha şiddetleniyor.Ne de olsa menemen bekar yemeği, yumurta kırmayı bilmeyenlerin de yapmayı becerebildiği basit bir yemek, o halde bu kolay, alelade, herkesin yapabildiği yemeğe dair herkesin mutlaka bir fikri vardır."Soğanlı olur" diyenlerle, "soğansız olur" diyenler yenişemediler ama bu ankete cevap verenlerin sayısı, Doğu Perinçek'in Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun iki katına çıkınca, haliyle memlekettin önemli muharrirleri, her gün olan yazı günlerinin en az bir gününü bu değişik, zararsız, suya sabuna dokunmayan ama ilgi çekici mevzuya ayırdılar.Bazı muharrirler kendi menemen tariflerini bile yazdı.Murat Bardakçı ise herkesin kendisinden beklediğine, yani kelimenin etimolojisine, kökenine inmeye çalıştı. Fakat ne yazık ki uzandığı bilgi kuyusunda eli boş döndü. "Menemen" kelimesinin nereden geldiğine dair lügatlarda bir şeye rastlayamadığını anlattı ve hepimizi kör kuyuda merdivensiz bıraktı.Ben Sayın Bardakçı'nın çırağı bile olamam. Onun için onun alanında laf etmeye kalkışmam.Ancak baktığı lügatlardan birisini ıskalamış anlaşılan;Sevan Nişanyan'ın, "Çağdaş Türkçenin Etimolojisi Sözlüğü"nü...Nişanyan Sözlüğü'nde, TDK, Türkçe Sözlük'te geçen karşılığını, yani "yumurtalı sivri biber, domates yemeği"ni verdikten sonra kelimenin altına bir not koymuş. Sevanyan notunda şunları söylüyor:"Menemen kasabasıyla anlam ilişkisi meçhuldür. Anadolu ağızlarında 'tembel' anlamında kullanılan 'meleme/melemez' sözcüğüyle ilişkisi düşünülebilir ('tembel yemeği'?)."Nişanyan'ın sözünü ettiği "tembel yemeği" sanki kelimenin etimolojisine çok yakın gibi duruyor ama yine de ihtiyatlı konuşayım zira dil mevzusu netameli bir mevzudur, alimlerin hışmını üzerime çekmek istemem. Ben sadece bulduğum bir bilgiyi paylaşıyorum, o kadar.Bu bilgi ışığında konuya biraz daha açıklık getirmek Murat Bardakçı'nın işi diyelim ve gelelim şu "tembel yemeği" bahsine.Fatih Altaylı'nın tarifine göre gidersek, pek "tembel yemeği" gibi durmuyor menemen. Bayağı zahmetli ve ince el kararı gerektiren bir ustalık istiyor menemeni pişirmek. *** "El kararı" demişken...Bilirsiniz bugünkü mutfağımızın esasını teşkil eden Osmanlı mutfağı, içinde yakın coğrafyanın bütün milletlerinin yemeklerini barındıran bir mutfaktır. Ölçüye ve tartıya gelmeyen, daha çok "el kararına" dayalı bir lezzetle vücut bulan, aynı yemeğin farklı ustaların elinde farklı lezzetlere büründüğü bir zengin mutfak...Menemen, bu mutfağın neresinde bilmiyorum ama hoş bir hikaye biliyorum, eminim çoğunuz duymuştur, yine de anlatmak farz oldu bana.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cemaziyelevvelini bilmek! 28 Mayıs 2023 | 816 Okunma Nuri Sesigüzel'in türkü söylediği yıllardı! 24 Mayıs 2023 | 584 Okunma Çehov ile Yakup Kadri ne yapmak istedi? 21 Mayıs 2023 | 840 Okunma Yaşadığım yere bahar yeni geldi! 17 Mayıs 2023 | 607 Okunma "Akıl Defteri"ne düşen hatıralar 14 Mayıs 2023 | 356 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar