Yakınımızdaki ölüm ve mezarlıklar
Köyümüzün mezarlığı dedemin evinin arkasındaydı. Evle mezarlığı bir yol ayırırdı birbirinden, yolla evi de bir su arkı...
Ark dediysem öyle cılız bir suyun aktığı bir şey sanmayın, bir nevi küçük kanaldı, gürül gürül, şarkı söyleye söyle akardı içinde su. Kanalın etrafında otlar bitmişti, hepsinin içinde de gür haliyle nane...
Nane kokuları arasında giriyorduk kabristana.
Düzensiz bir mezarlıktı. Gösterişten uzaktı. Yapılmış tek bir mezar yoktu. Hepsinin başucunda sağda solda rastgele seçilmiş düz bir mezar taşı vardı, hiçbir mezarın üzerinde hiçbir isim, hiçbir doğum, ölüm tarihi yoktu.
Bizim köyün mezarlığında da, diğer mezarlıklarda olduğu gibi herkes eşitti.