Açık söze hasret kaldık!
Bazı kavramlar, projeler ve hayaller vardır; kulağa hoş gelir, işitildiğinde memnuniyet hissettirir, hayata geçirildiklerinde çekilen dertlerin sona ereceğini ve güzel değişikliklerin yaşanacağını...
Bazı kavramlar, projeler ve hayaller vardır; kulağa hoş gelir, işitildiğinde memnuniyet hissettirir, hayata geçirildiklerinde çekilen dertlerin sona ereceğini ve güzel değişikliklerin yaşanacağını düşünüp mestolursunuz.
Bu kavramlar şirin olmasına şirin, hoş olmasına hoştur ama ardarda getirilmiş şık, zarif, süslü ve ümit verici kelimelerden ibarettirler, o kadar! Kavramın neleri ihtiva ettiğini, derûnunda ayrıntıları önceden hazırlanmış nasıl bir hareket tarzının bulunduğunu ve uygulama sınırlarının nereye uzandığını bilemezsiniz.
Bilemezsiniz, zira o kavram yaldızlı kâğıtlara sarılmış ve rengârenk fiyonklar atılıp masanın üzerine bırakılmış süslü bir hediye paketi gibidir fakat içerisinde ne olduğu meçhuldür. Cafcaflı pakette gayet kıymetli bir objenin bulunması da mümkündür, irice bir kaldırım taşının süslü püslü bir ambalajla ortaya konmuş olması da... Rengârenk, görüntüsü bile heyecan verip iştah kabartan paketi hayranlıkla seyredersiniz ama içerisindeki hakkında en küçük bir fikriniz olamaz; zira ortada paket falan değil, sadece bir muamma durmaktadır!
PAKET DEĞİL, SIR YUMAĞI
Kimse kusura bakmasın ama şimdi daha tam olarak açılmadan darmadağın hâle gelen “çözüm paketi”, ortaya konduğu andan itibaren benim için böyle bir muamma hâlindeydi ve eminim sadece bana değil, çok kişiye bir sırlar yumağı gibi geliyordu!
“Çözüm” sözü ile neyin kastedildiği hiç söylenmedi... Ne verilip karşılığında ne alınacağı, taraflardan biri için “taviz”, diğeri için “elde edilen hak” yahut“kazanım” demek olan unsurların sınırları hakkında hiçbirşey işitmedik... Paket açıklanırken akan kanın duracağı, artık silâh kullanılmayacağı, ortalığın sakinleşeceği ve kesin çözümün ardından herşeyin güllük-gülistanlık olacağı söylendi ve elhâk öyle oldu. Şehid, çatışma, mayın, baskın, rehine vesaire haberleri bir müddet için kesildi ve memleket seneler sonra rahat bir nefes alabildi ama “çözüm” ile “demokratikleşme”den ne kastedildiğini bir türlü öğrenemedik.