Bu belgeler sahtedir, sakın inanmayın!
Türkiye'de son senelerde ahlâk, namus ve hayâ dışı berbat bir âdet çıktı: Tarihî belge uydurmak! İdeolojileri, düşünceleri ve saplantıları doğrultusunda palavra bir tarih yazmaya heveslenenler oturup...
Türkiye'de son senelerde ahlâk, namus ve hayâ dışı berbat bir âdet çıktı: Tarihî belge uydurmak! İdeolojileri, düşünceleri ve saplantıları doğrultusunda palavra bir tarih yazmaya heveslenenler oturup düzmece belge imal ediyor ve belli bir kesimi bu sahte evrak vasıtasıyla aslı-astarı olmayan iddialarının doğru olduğu konusunda maalesef iknaya muvaffak oluyorlar.
Bu sahtekârlıkların ilk ve önemli örneklerinden biri, 80’li senelerde Zübeyde Hanım, hakkında uydurulan hakaret ve iftiralarla dolu düzmece bir mahkeme kararı idi ama uyduran sahtekâr aceminin de acemisi olduğu için dokuz satırda otuzdan fazla hatâ yapmıştı. Sahtekârlık modası sonraları aldı, yürüdü ve Sultan Abdülhamid ile Talât ve Enver Paşalar’a ait olduğu iddiası ile dünya kadar mektup, telgraf, vesaire ortaya sürüldü.