Dümbüllü'nün tabutundaki kavuk
Ortaoyunun ve meddah geleneğinin son temsilcisi olan büyük sanatkâr İsmail Dümbüllü'nün kavuğu yine el değiştirdi. Kel Hasan'a ait olduğu söylenen, Kel Hasan'dan Dümbüllü'ye, Dümbüllü'den de Münir Özkul'a geçen...
Ortaoyunun ve meddah geleneğinin son temsilcisi olan büyük sanatkâr İsmail Dümbüllü’nün kavuğu yine el değiştirdi. Kel Hasan’a ait olduğu söylenen, Kel Hasan’dan Dümbüllü’ye, Dümbüllü’den de Münir Özkul’a geçen, Özkul’dan Ferhan Şensoy’a giden ve Şensoy’un Rasim Öztekin’e verdiği kavuk, şimdi Şevket Çoruh’un başında!
Geleneksel sanatlarımızda “icazet” denen bir âdet vardı: Talebesinin belli bir aşamaya geldiğine ve kâfi malûmat sahibi olduğuna kanaat getiren üstad, o gence diplomayı andıran yazılı bir belge verirdi. Buna “icazet” denirdi ve verilişi sırasında özel bir merasim yapılırdı.
İcazet geleneği hattatlar arasında hâlâ devam etmektedir ve Türk Hattı’nda kalitenin diğer geleneksel sanatların aksine henüz pek bozulmamamış olması da, icazet sayesindedir.