‘Hem suçlu hem güçlü’ diye işte buna denir!
İki hafta boyunca Sultan Abdülhamid’in hususî kütüphanesine ait olan ve İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kitaplığı’nda bulunan binlerce kitabın çöpe gitmiş olduğunu yazmam üzerine, hadisenin...
İki hafta boyunca Sultan Abdülhamid’in hususî kütüphanesine ait olan ve İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kitaplığı’nda bulunan binlerce kitabın çöpe gitmiş olduğunu yazmam üzerine, hadisenin meydana geldiği sırada İstanbul Üniversitesi’nin rektörü olan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’ndan noter vasıtası ile bir açıklama aldım...
Kemal Bey, öncelikle “28 Şubat’ta rektör olmadığını, üniversitenin başına 31 Aralık 1997’de geçtiğini” söylüyordu... Demek ki belli dönemler, meselâ 28 Şubat, 12 Mart yahut 12 Eylül Kemal Bey’e göre sadece tek bir günden ibaret idi; yani o sabah mesai ile başlıyor ve akşam 17.30’da sona eriyordu!
Sâbık rektör açıklamasında yazıyor da yazıyor! Hocaların zimmetinde görünen kitapları nasıl topladığını anlatıyor, bilmem kaç hocadan kaybettikleri eserlerin bedelini tahsil edebilmek için gösterdiği yorucu ve yıpratıcı çabalardan bahsediyor, Üniversite Kütüphanesi’ni cansiperâne şekilde “kurtarmaya”çalışması sebebiyle teşekkür mektupları aldığından dem vuruyor, sonra“...Zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Aydın Doğan, Doğan Hızlan, Taha Akyol ve daha birçok kişi beni kutlamışlardı”diyor!