İntihali yakalama programlarına dünyanın parası veriliyor ama işe yaramıyor!
HIRSIZLIĞIN en seviyesizi, en berbatı ve en utanmazca olanı“intihal”, yani başkasına ait eserin üzerine imzasını koyup kendisininmiş gibi yayınlamaktır. Bu pespayelik üniversitelerimizde son zamanlarda maalesef...
HIRSIZLIĞIN en seviyesizi, en berbatı ve en utanmazca olanı“intihal”, yani başkasına ait eserin üzerine imzasını koyup kendisininmiş gibi yayınlamaktır.
Bu pespayelik üniversitelerimizde son zamanlarda maalesef arttıkça arttı...
Türkiye’de intihal konusunda en fazla yayın yapan gazetecilerden biri, herhalde bendenizim. Senelerden buyana intihalcileri teşhir maksadıyla elimden geleni yaptım, hırsızlıklarının belgelerini yayınladım, YÖK’ü göreve çağırdım ama tek bir hadise, Afyon’daki Kocatepe Üniversitesi’nde yapılan bir hırsızlık dışında hiçbirinden tam bir netice alamadım.
“Netice” derken intihal konusunda Batı’daki yaygın uygulamayı, yani intihalcinin üniversite ile ilişkisinin ebediyyen kesilmesini kastediyorum!
Bizim hırsızlarımız ya “zamanaşımı” gibi akademik camiada mevcut bulunmaması gereken bir bahane veya “Hırsızlık etmiş ama sadece bir lira çalmış, bin lira çalmış olsaydı gereğini yapardık” misâli “metindeki intihal yüzdesinin düşük olması” şeklindeki daha da garip bir yorum ile aklandılar; hırsızlık dosyaları sümenaltı edildi.
İNTİHALCİYİ DEKAN YAPTILAR!